Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/6721 Esas 2022/7883 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6721
Karar No: 2022/7883
Karar Tarihi: 18.10.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/6721 Esas 2022/7883 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/6721 E.  ,  2022/7883 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı tarafından abonesiz ve sayaçsız kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle 26.789,93 TL kaçak elektrik tüketim bedeli tahakkuk ettirildiğini, hakkında Şanlıurfa 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/805 esas sayılı dosyasında dava açıldığını ve belirlenen 3.025,31 TL kurum zararını davalı şirketin hesabına yatırdığını, kurum zararını karşılamasına rağmen halen 26.789,93 TL borç tahakkukunun göründüğünü ileri sürerek, 26.789,93 TL'lik borç nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; görevli personellerce yapılan rutin kontroller sırasında davacıya ait sulama tesisinde kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının davalı kuruma 15/06/2005 tarihli ve 27466 seri numaralı kaçak elektrik tutanağından dolayı 16.338,63 TL borçlu olduğunun, 10.451,30 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'na dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak 01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi hükmünde; gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de; kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı, bu yöntemlerde Kurul onayı olmaksızın değişiklik yapılamayacağı düzenlenmiştir.
    Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 21/03/2003 tarihli ve 122 sayılı kurul kararı alınmıştır. Kaçak elektrik enerjisi kullanılması halinde tahakkuk işleminin nasıl yapılacağı 122 sayılı Kurul Kararının 1. maddesinin (b), (c) ve (d) fıkralarında düzenlenmiştir.
    Somut olayda; dava konusu 15/06/2005 tarihli kaçak tespit tutanağı ile davacının tarımsal sulama tesisinde abonesiz ve sayaçsız olarak kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, "122 sayılı Kurul kararı esas alınarak hesaplama yapılmış ancak işbu Kurul Kararının 1/d maddesinde yer alan "Kaçak elektrik enerjisi kullanıldığı tespit edilen tüketicinin, Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 15 inci maddesinin (b) ve (c) bentlerindeki usul ve esaslar göz önüne alınarak hesaplanan tüketimi, dahil olduğu abone grubuna kaçak elektrik enerjisi kullandığı tespit edilen tarihte uygulanmakta olan tek terimli aktif enerji bedelinin 1,5 (bir buçuk) katı üzerinden hesap ve fatura edilir. (Güç ve reaktif enerji bedeli alınmaz.) " düzenlemesinin göz ardı edildiği anlaşılmıştır.
    O halde mahkemece; 122 sayılı kararının 1/d maddesi uyarınca, kaçak kullanım nedeniyle yürürlükte olan tek terimli aktif enerji bedelinin 1,5 kat üzerinden hesaplama yapılması gerektiğine dair düzenleme doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara