Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5250 Esas 2022/7879 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5250
Karar No: 2022/7879
Karar Tarihi: 18.10.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5250 Esas 2022/7879 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/5250 E.  ,  2022/7879 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; yapılan kontrollerde davalının sayaçtan önce ayrı bir hat çekerek kaçak su kullandığının tespit edildiğini, kaçak su tahakkuku nedeniyle başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptalini lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile davalının takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak likit ve muayyen olmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine dair verilen karar, davalının temyizi üzerine; Dairemizin 06/12/2018 tarihli ve 2017/9782 E. 2018/12510 K. Sayılı ilamıyla; ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliği'nin 28/5. maddesinde; “Kaçak su kullanımında, sayacın mühür altına alındığı tarih, son endeks tespit tarihi, suyun kesildiği tarih, abonman sözleşmesi imza tarihi, binaya yeni taşınılmış ise yerleşme tarihi veya ana hattan bağlantı yapıldığı tarih tespit edilebiliyorsa belgeye dayalı olarak tespit edildiği tarihten, tespit edilemiyorsa üç aydan beri kaçak su kullandığı” dikkate alınarak süre hesabı yapılacağının belirtildiği, davalı hakkında 26/11/2014 tarihli, sayaçtan önce ayrı bir hat çekilerek bahçede su kullanılması nedeniyle kaçak su tutanağı düzenlendiği, tutanağa istinaden 13 yıl üzerinden 35.900,97 TL tutarında kaçak su tahakkuku yapıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da olağan koşullarda tespit edilmesi mümkün olmayan düzenekle kaçak su kullanımından dolayı ana sayaç aboneliğinin ortak alanlara ayrıldığı 26/10/2001 tarihinden itibaren tahakkuk yapılması gerektiğinin belirtildiği, bu kapsamda; davalının aboneliğinin bulunduğu görülmekle, kaçak su kullanım süresinin belirlenmesinde Yönetmeliğin 28/5. maddesi dikkate alınmadan ve söz konusu maddede belirtilen başlangıç tarihlerine ilişkin araştırma yapılmadan hesaplama yapıldığının anlaşıldığı, Mahkemece; ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliğinin 28/5. maddesine göre davalının aboneliğinin bulunduğu dikkate alınarak kaçak su başlangıç tarihinin araştırılarak tespit edilmesi sonucu yapılacak hesaplamaya göre karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile, davalının yaptığı itirazın iptaline, takibine devamına, şartlar oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; karar; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Bir mahkemenin Yargıtay tarafından verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09/05/1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.).
    Mahkemece uyulan bozma ilamında; ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliğinin 28/5. maddesine göre davalının aboneliğinin bulunduğu dikkate alınarak kaçak su başlangıç tarihinin araştırılarak tespit edilmesi sonucu yapılacak hesaplamaya göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ne var ki, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bozma ilamına uygun araştırma ve değerlendirme yapılmadan, bozmadan önce alınan rapordaki gibi 26/10/2001 tarihinden itibaren tüketim bedeli hesaplanmış, bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir
    Bu nedenle Mahkemece; gerekirse yeniden konunun uzmanlarından oluşturulacak bilirkişi kurulundan, uyulan bozma ilamı uyarınca, ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliğinin 28/5. maddesine göre davalının aboneliğinin bulunduğu dikkate alınarak, kaçak su başlangıç tarihinin araştırılarak tespit edilmesi akabinde konunun uzmanı bilirkişiden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeksizin, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince davalı lehine BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Hemen Ara