Esas No: 2022/6385
Karar No: 2022/7882
Karar Tarihi: 18.10.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/6385 Esas 2022/7882 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/6385 E. , 2022/7882 K.Özet:
Davacı, kiralık dükkanda kiracı olduğunu belirtip davacının kiracı olduğunun tespit edilmesini, haklarının satışının hukuka aykırı olduğunu ve muarazanın giderilmesini talep etmiştir. Davalılar ise, iş yerinin ihale yoluyla satın alındığını ve bu nedenle davacının kiracı olarak hukuken geçersiz olduğunu savunmuşlardır. Mahkeme, kiracılık haklarının satılmasının hukuka aykırı olduğunu tespit ederek davayı kabul etmiştir. Davalıların yaptığı itirazlara rağmen karar onanmıştır. Hukuk maddeleri açısından: HUMK'nın 438/7. maddesi, Harçlar Kanunu.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının tespiti ve muarazanın giderilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardan ... vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiş, davalı ... vekili tarafından incelemenin duruşmalı olarak yapılması talep edilmiş ise de; davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteklerinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalılardan ... ile düzenlenen 01/01/2013 tarihli, bir yıl süreli sözleşme ile Yaş Sebze ve Meyve Hali 255 nolu dükkanda kiracı olduğunu, davalı ...Ş. tarafından kefil sıfatıyla taraf olduğu kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine davalı ... Belediyesi ile olan 01/01/2013 tarihli kira sözleşmesindeki kiracılık haklarına haciz konulduğunu, bu hakların satışının talep edildiğini ve akabinde davalı ...'a ihale yoluyla satışının gerçekleştiğini, kiracılık hakkının haczedilip satılmasının Kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; davalı ... Belediyesinin yaptığı tahsis işlemi ve bu işlem üzerine imzaladığı 01/01/2013 tarihli kira sözleşmesi uyarınca kurulan kira ilişkisinin devam ettiğinin tespitine, İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2013/27116 sayılı takip dosyasındaki kira ilişkisine yönelik haciz, satış kararı ve satış işlemlerinin hukuka uygun olmadığının ve kiracılık hakkının satışa konu olamayacağının tespitine, davalıların bu dosya üzerinden kira ilişkisine yönelik yaratmış olduğu muarazanın giderilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; her hangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, olayların kendilerinin onay ve izni dışında gerçekleştiğini, kiracılık hakkının haczinin mümkün olmadığını icra dosyasına bildirmelerine rağmen haciz işlemlerine devam edildiğini, satış yapıldığını ve ihalenin kesinleştiğini, taşınmazın mülkiyeti ve söz konusu iş yerini kiraya verme, kullandırma hak ve yetkisinin, dolayısıyla kiralayan sıfatının münhasıran Belediyeye ait olduğunu savunarak, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ...; davaya konu iş yerinin kullanım ve tüm haklarını ihaleden satın aldığını, ihalenin kesinleşmesi üzerine ihale bedelini ödediğini, davacının ihalenin feshi için açtığı davanın reddedildiğini ve kesinleştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... ve Kredi Bankası A.Ş.; davacının taraf ehliyeti olmadığını, iş yerinde davacı lehine tesis edilen kiralama, kullanım ve sair hakların ihale neticesinde sona erdiğini, ihalenin kesinleşmiş olması nedeniyle davacının iş yerinde fuzuli şağil konumunda olduğunu, kiralama, kullanım ve sair hakların kanunen devredilebilen ve ekonomik değeri olan bir hak olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine, Dairemizin 08/10/2019 tarihli ve 2017/5457 Esas 2019/7562 Karar sayılı kararıyla; kiracının sözleşme ile sahip olduğu kiralananı kullanma hakkının, ekonomik bir değeri olan, alım-satıma konu olacak, kiraya verenden bağımsız olarak tasarruf edebileceği bir hak niteliğinde olmadığı, bu nedenle haczedilmesi, satılması yoluyla kira ilişkisinin devredilemeyeceği, öte yandan kıymet takdiri raporunda, kiralama, kullanım ve sair tüm hakların kullanım bedeli olarak tespit edilen bedelin hava parası niteliğinde olduğu, hava parası olarak belirlenen bedel karşılığında kiracılık sıfatının satışa konu olamayacağı gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile davacının dava konusu mecurda 01/01/2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile dava tarihi itibari ile kiracı olduğunun ve kiracılığının devam ettiğinin tespiti ile muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş; karar, davalılardan ... vekili ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ...'ın bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Davalı ... Başkanlığının temyiz itirazının incelenmesinde;
Dava, kiracılık sıfatının tespiti ve muarazanın giderilmesine ilişkindir. Davalı ..., davaya konu kira sözleşmesinde, kiraya veren sıfatıyla taraf olduğu için, davalı olarak gösterilmiştir. Davalı ..., davacının kiracılık sıfatı konusunda muaraza yaratmamış olduğu gibi dava açılmasınada sebebiyet vermemiştir. Bu nedenle davalı Belediyenin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması, doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması HUMK'nın 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'ın temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan "2-Davacı tarafından yatırılan 447,37 TL harcın, alınması gerekli 1.789,45 TL harçtan mahsubu ile Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.342,08 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına" ibaresi çıkartılarak yerine, "2-Davacı tarafından yatırılan 447,37 TL harcın, alınması gerekli 1.789,45 TL harçtan mahsubu ile Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.342,08 TL harcın davalılardan Yapı Kredi Bankası A.Ş. ve ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına"; (3) numaralı bendinde yer alan "3-Davacı taraf davasını vekille takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T.ne göre hesap ve taktir edilen 3.929,40 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE" ibaresi çıkartılarak yerine "3-Davacı taraf davasını vekille takip ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.'ne göre takdir edilen 3.929,40 TL vekalet ücretinin davalılardan Yapı Kredi Bankası A.Ş. ve ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE", (4) numaralı bendinde yer alan "4-Davacı tarafından yapılan toplam 408,80 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE", ibaresi çıkartılarak yerine "4-Davacı tarafından yapılan toplam 408,80 TL yargılama giderinin davalılardan Yapı Kredi Bankası A.Ş. ve ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE" ifadelerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ... Başkanlığına iadesine, 6100 sayılı HMK'nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.