Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2138 Esas 2012/5177 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2138
Karar No: 2012/5177
Karar Tarihi: 11.06.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2138 Esas 2012/5177 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/2138 E.  ,  2012/5177 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında 129 ada 19 parsel sayılı, 2.836,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, satış, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içinde, tapu kaydına dayanarak çekişmeli taşınmazda murisinden gelen hisse olduğunu belirtip 1/4 hissenin adına tescili talebi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ile davalının 13/10/2011 tarihinde yapılan keşifte, davalının 5.500 TL bedeli davacıya ödemesi şartı ile sulh oldukları gerekçesiyle yapılan sulhun tasdiki ile dava ile ilgili HMK"nun 315/1. maddesine göre karar verilmesine yer olmadığına, çekişmeli parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece tarafların keşifteki beyanları, taraflar arasında sulh anlaşması olarak kabul edilmek sureti ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Keşif mahallinde davacının sulh olduklarını, davalının duruşma günü olan 05.12.2011 tarihine kadar 5.500 TL ödeyeceğini, kendisinin de davasından vazgeçeceğini; davalının da davacının beyanı doğrultusunda anlaştıklarını beyan ettikleri, beyanlarını imzaları ile onayladıkları anlaşılmaktadır. Ne var ki keşif gününün akabinde davalı mahkemeye verdiği dilekçesinde parayı ödeyecek gücünün olmadığını belirterek davanın devamına karar verilmesini istemiştir. Yapılan yargılama sonucunda mahkemece tarafların beyanları taraflar arasında sulh olarak kabul edilmiş ise de şarta bağlı bu beyanların sulh anlaşması olmadığının kabulü zorunludur. Bu nedenle davanın esasına girilip, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delilleri toplanarak varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 11.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Hemen Ara