Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/8587 Esas 2022/5856 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/8587
Karar No: 2022/5856
Karar Tarihi: 21.09.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/8587 Esas 2022/5856 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2020/8587 E.  ,  2022/5856 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi


    Gizliliğin ihlali suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, şikayetçi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Tensip zaptında sanığın savunmasının ve şikayetçinin beyanının istinabe mahkemelerince alınmasına karar verildiği halde tek oturum süren 13.10.2015 tarihli duruşmada istinabe evraklarının beklenilmesinden vazgeçilerek, duruşma sonunda sanık hakkında beraat kararı verilmesinden dolayı istinabe mahkemesinin 16.10.2015 tarihli duruşmasında davaya katılma talebinde bulunmasına rağmen bu istemi hakkında karar verilemeyen şikayetçi İbrahim’in, 5271 sayılı CMK'nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçta zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilip, suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçinin, 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede:
    Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre;
    1- Şikayetçi İbrahim’in, asılsız ihbarda bulunulması nedeniyle mağdur olduğunu beyanla iftira ve suç uydurma suçlarından adli soruşturma başlatılması için 06.04.2015 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmasını müteakip, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 06.07.2015 tarihli iddianamede; sanık ... ve şikayetçi İbrahim’in ... ilinde ayrı ayrı nakliyat işi yaptıkları, sanığın kullanmış olduğu 0542… numaralı telefonu ile ... ve ... Emniyet Müdürlüğünü arayıp, şikayetçinin sevk ve idaresindeki kamyonların plakasını da vererek, kamyonlarda yasal olmayan mal var diye ihbarda bulunmasının ardından, şikayetçinin kamyonlarının 4 kez durdurulup arandığı ve sanığın da kaçamaklı ikrarda bulunduğu açıklanarak, sanığın, gizliliğin ihlali suçundan TCK’nın 285/1, 43/1, 53/1. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı olayda;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.11.2007 tarihli ve 248/251 sayılı Kararı ile uyum gösteren 25.03.2014 tarihli, 2013/74-2014/140 sayılı Genel Kurul ve Daire kararlarında açıklandığı üzere; mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen ve 1412 sayılı CMUK'un 223/son maddesine paralel bir hüküm içeren 5271 sayılı CMK'nın 193/2. maddesinin ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek hallerle sınırlı olarak uygulanabileceği, “İddianamede tarif edildiği şekli ile fiilin suç teşkil etmemesi ve fiilin suç olmaktan çıkarılması halleri” dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması alınmadan beraat kararı verilemeyeceği gözetilmeden, derhal beraat kararı verilmesi gereken bir durum bulunmadığı halde, 5271 sayılı CMK'nın 193/son maddesine yanlış anlam verilerek, aynı Kanunun 191 ve 147. maddeleri gereğince sanığın sorgusu yapılmadan, deliller takdir edilip, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    2- Şikayetçiye 5271 sayılı CMK'nın 234. maddesinde belirtilen haklarını kullanma olanağı sağlandıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
    3- Kabul ve uygulamaya göre de:
    İddianameye konu ihbarlardan dolayı şikayetçi hakkında herhangi bir soruşturma yapılıp yapılmadığı ve ihbarların asılsız olup olmadığı araştırılıp, soruşturma yapıldı ise ilgili dosyaların onaylı ve okunaklı örnekleri denetime olanak verecek şekilde temin edildikten ve şikayete konu ihbarları yapan telefon numarasının kullanıcısı tereddüte yer bırakmayacak biçimde belirlendikten sonra, sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeksizin hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara