Esas No: 2011/7411
Karar No: 2012/5075
Karar Tarihi: 07.06.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/7411 Esas 2012/5075 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle "Davalı tarafın dayandığı satış senedinin aslının ibrazı istenerek ... tarafından davalı tarafa satış yapılıp yapılmadığının araştırılması amacıyla mahallinde tekrar keşif yapılmak suretiyle senette imzası bulunan tanıklar, muhtar ve ihtiyar heyeti üyelerinden senedin içeriği hususunda bilgi alınması ve senedin içeriğinin doğrulanması halinde evin muhdesat olarak davalı adına gösterilmesi gereğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli parselin kök muris ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, parsel üzerinde bulunan evin de aynı mirasçılara miras payları oranında ait olduğunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın zilyetliğinin davalı tarafa devredilmediği ve satış senedinin ön yüzünde satıcı muris ..."ın imzasının bulunmaması nedenine dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan kargir ev ve ahırdan oluşan muhdesatın, miras bırakan ... tarafından, davalı ..."a satıldığı ve zilyetliğinin devredildiği satış senedinde bulunan devre ilişkin beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamıyla belirlenmiştir. Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların mülkiyetinin, zilyetliğin devri ile karşı tarafa geçeceği göz önüne alındığında, muhdesatı devreden murisin, asli zilyet durumuna geçen davalının izni ve isteği ile evde oturmasının mevcut hukuki durumu değiştiremeyeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davacının bu bölüme ilişkin davasının reddi ile dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve fen bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen muhdesatın davalı ..."a ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesi gerekirken, mahkemece yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07.06.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.