Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/8718 Esas 2022/5859 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/8718
Karar No: 2022/5859
Karar Tarihi: 21.09.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/8718 Esas 2022/5859 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2021/8718 E.  ,  2022/5859 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi:Sulh Ceza Hâkimliği



    Bilişim sistemine girme, haberleşmenin gizliliğini ihlal ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02.05.2018 tarihli ve 2018/38879 soruşturma, 2018/24694 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20.06.2018 tarihli ve 2018/4276 değişik ... sayılı kararını müteakip, müşteki vekilinin yeni delil bulunduğu iddiası ile kamu davası açılmasına yönelik talebinin reddine dair ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24.05.2019 tarihli ve 2019/2639 değişik ... sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, şüpheli ile müştekinin evli oldukları ve aralarında görülen boşanma davası bulunduğu, boşanma sürecinde şüphelinin müştekinin icloud hesabında kayıtlı yarı çıplak görüntülerini içeren bir kısım fotoğrafları boşanma davasında delil olarak mahkemeye sunduğu, ayrıca bu resimleri akrabalarına gösterdiği, bu şekilde şüphelinin 3. kişilerle paylaşmak suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu işlediği iddia edilerek şikayetçi olunduğu, ancak Cumhuriyet savcılığınca herhangi bir soruşturma işlemi yapılmaksızın kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesini müteakip, müşteki vekilince şüphelinin müştekiye ait yarı çıplak görüntüleri yakın akrabalarına gösterdiğini 05.02.2019 tarihli kolluk ifadesinde ikrar ettiğinden bahisle anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 173/6. maddesi uyarınca kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş ise de;
    ... 4. Aile Mahkemesinin 31.01.2019 tarihli duruşmasında tanık olarak dinlenen müştekinin kardeşi Kubilay Yamanlar'ın, şüphelinin müştekinin fotoğraflarını aile yakınlarına göstermeye devam ettiği şeklindeki beyanı ve şüphelinin 05.02.2019 tarihli kolluk ifadesinde, bahse konu görüntüleri müştekinin babasına, halasına ve aile büyüklerine gösterdiğini beyan ettiği dikkate alındığında, şüphelinin elde ettiği müştekiye ait mahrem görüntüleri müştekinin yakın çevresine göstermek suretiyle ifşa eylemini gerçekleştirdiğine ilişkin yeterli şüphenin oluştuğu anlaşıldığından; şüpheli hakkında kamu davası açılması için yeterli delil bulunduğu gözetilmeden, talebin kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ... Bakanlığının 05.05.2020 tarihli ve 94660652-105-16-14149-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.05.2020 tarihli, 2020/48024 sayılı ihbarnamesi ve Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 02.11.2021 tarihli, 2020/4105 Esas - 2021/20071 Karar sayılı görevsizlik kararı ile daireye ihbar ve soruşturma evrakı tevdii kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:İncelenen dosyada; Şikayetçinin 27.04.2018 tarihinde ... Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat ederek, şikayet dilekçesini sunması üzerine başlatılan adli soruşturma kapsamında, aynı tarihte Cumhuriyet savcısı tarafından alınan; “...Hakkında şikayetçi olduğum ... ile 8 yıldır evliyim. Şüpheli ile 2018 yılı Ocak ayından bu tarafa boşanma kararındayız. 08/03/2018 tarihinde ... 4. Aile Mahkemesine boşanma davası açtım. Dava 2018/265 esas sayılı dosya üzerinden görülmektedir. Boşanma davası açmadan önce 2018 yılı Ocak ayı içinde şüpheli evde bulunan kişisel dizüstü bilgisayarımı alıp kendi ... yerine götürmüştü. Sonra bir daha da getirmedi. Boşanma davası açtıktan bir hafta sonra eşim hakkında uzaklaştırma kararı aldırdım. Bu şekilde evden ayrıldı. Şüpheli boşanma davamızın görüldüğü ... 4. Aile Mahkemesine 26/03/2018 tarihli bir cevap dilekçesi verdi. Bu dilekçede bana ait kişisel diz üstü bilgisayarımda yer alan bazı fotoğraflarımı, mesajlarımı, e-posta yazışmalarımı eklemiş. Kendisinde kalan kişisel bilgisayarımı inceleyerek bilgileri oradan almış. Yine ... Bankasındaki şahsıma ait mobil bankacılığı uygulamasına da giriş yaparak buradan nerelere para gönderdiğime ilişkin bilgieri almış. Şüpheli benim mobil bankacılık bilgilerimi bilmemektedir. Muhtemelen bu konuda bir başkasından yardım almış olabilir. Benim otel kayıtlarımı da elde etmiş. Bunu da nasıl elde ettiğini bilmiyorum. Tüm bu bilgileri hem mahkeme ile paylaşmış, hem de tüm ailemle paylaşmış. Özel hayatımın gizliliğini ihlal eden ve bunları paylaşan şüpheliden bana ait mobil bankacılık uygulamasına izinsiz olarak giren şikayetçiyim. Söz konusu şahsıma ait diz üstü bilgisayar halen şüphelinin elindedir. Talebime rağmen iade etmemektedir…” biçimindeki ifadesini müteakip, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca, başkaca herhangi bir soruşturma işlemi yapılmaksızın, “…Müştekinin ifadesinden anlaşılacağı üzere şüpheliyle evli oldukları, boşanma davasının devam ettiği, evlilik birliği içerisinde eşlerin sadakat hükümlülüğünün bulunduğu, evlilik birliği içinde bazı kişisel hakların ortak kullanım hakkına döndüğü, ayrıca Ceza Kanunlarının bir kısım suçları düzenlerken eşlerin birbirlerine karşı işlemiş olduğu bazı suçları şahsi cezasızlık sebebi olarak gördüğü, ayrıca şüphelinin bahse konu bilgileri ve belgeleri boşanma davasında Mahkemeye delil niteliğinde ibraz ettiği, bu nedenle ifşa etme suçlarının oluşmayacağı, evlilik birliğinde tarafların birbirlerinin eşyalarını kullanmalarının evlilik birliğinin ilkelerine ve hayatın olağan akışına uygun olduğundan yasal unsurları yönünden oluşmayan Bilişim Sistemine Hukuka Aykırı Olarak Girme ve Orada Kalma, Kişiler Arasındaki Haberleşmenin Gizliliğini Alanen İfşa Etme, Özel Hayata İlişkin Görüntü ve Sesleri İfşa Etmek suçlarından şüphelinin ifadesinin alınmasına gerek görülmeksizin …” şeklindeki gerekçeye dayalı olarak, 02.05.2018 tarihli ve 2018/38879 soruşturma, 2018/24694 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın mercii ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20.06.2018 tarihli ve 2018/4276 değişik ... sayılı kararıyla reddedilmesini müteakip, şikayetçi vekili tarafından, şüphelinin, şikayetçiye ait yarı çıplak görüntüleri yakın akrabalarına gösterdiğini 05.02.2019 tarihli kolluk ifadesinde ikrar ettiği belirtilerek, yeni delil bulunması nedeniyle anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 173/6. maddesi uyarınca kaldırılmasının talep edildiği ve söz konusu talebin ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24.05.2019 tarihli ve 2019/2639 değişik ... sayılı kararıyla; “…... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından müştekinin şikayeti üzerine şüpheli hakkında tamamlanan soruşturma neticesinde; kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, şüpheliye isnat olunan suçun maddi ve manevi yasal unsurlarının oluşmadığı dikkate alındığında; Cumhuriyet Başsavcılığının Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararına esas teşkil eden gerekçelerinin usul ve yasalar ile hukuka uygun olduğu, itiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilmediği görülmekle Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara yapılan itirazın reddine karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle reddedilmesi üzerine, ... Bakanlığının 05.05.2020 tarihli ve 94660652-105-16-14149-2019-Kyb sayılı Kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.05.2020 tarihli ve 2020/48024 sayılı ihbarnamesi ile “…... 4. Aile Mahkemesinin 31.01.2019 tarihli duruşmasında tanık olarak dinlenen müştekinin kardeşi Kubilay Yamanlar'ın, şüphelinin müştekinin fotoğraflarını aile yakınlarına göstermeye devam ettiği şeklindeki beyanı ve şüphelinin 05.02.2019 tarihli kolluk ifadesinde, bahse konu görüntüleri müştekinin babasına, halasına ve aile büyüklerine gösterdiğini beyan ettiği dikkate alındığında, şüphelinin elde ettiği müştekiye ait mahrem görüntüleri müştekinin yakın çevresine göstermek suretiyle ifşa eylemini gerçekleştirdiğine ilişkin yeterli şüphenin oluştuğu anlaşıldığından; şüpheli hakkında kamu davası açılması için yeterli delil bulunduğu gözetilmeden, talebin kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği…” nedenine dayalı olarak, ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 24.05.2019 tarihli ve 2019/2639 değişik ... sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulmasının talep edildiği anlaşılmaktadır.
    Özel hayat; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olaylarını ve bilgilerin tamamını içerir. Bir olayın ya da bilginin, özel hayat kavramı kapsamına girip girmediği belirlenirken, kişinin toplum içindeki konumu, mesleği, görevi, kamuoyu tarafından tanınıp tanınmadığı, dışa yansıyan davranışları, rıza ve öngörüleri, içinde bulunduğu fiziki çevrenin özellikleri, sosyal ilişkileri, müdahalenin derecesi gibi ölçütler göz önüne alınmalıdır.
    Kişiye bağlı ve onun kişisel gelişimiyle ilgili olan özel hayatın gizliliği hakkı, evlilikle tamamen ortadan kalkmaz. Tarafların evli olmaları ve aynı konutu paylaşmalarından dolayı birbirlerinin kişisel eşyalarına ve özel yaşam alanına giren hususlara kolayca ulaşabilme imkanına sahip bulunmaları, eşlerin hiçbir sınır olmaksızın birbirlerini sürekli gözetleyebileceği ve denetleyebileceği şeklinde yorumlanamaz. Ancak, kişinin, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda, örneğin; kendisine karşı işlenmekte olan (cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi) bir suç söz konusu olduğunda ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştiren tarafın bilgisi ve rızası dışında, özel hayata ait bilgileri okuma, konuşma ve haberleşme içeriklerini veya özel hayata ilişkin ses ve görüntüleri dinleme, izleme ya da kaydetme, kişisel verileri kaydetme, ele geçirme ve yayma eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, esasen bu hallerde kişinin hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle davrandığından da söz edilemez.Bu açıklamalar ışığında incelenen dosya kapsamına göre;Şikayetçinin, gerek şikayet dilekçesinde gerek 27.04.2018 tarihli ifadesinde, şüpheli tarafından, bilgisi olmaksızın ele geçirilen özel görüntülerinin, haberleşme içeriklerinin ve hesap hareketleri gibi diğer işlemlere ilişkin belge örnekleri ile kişisel verilerinin, boşanma davasının yanı sıra yakın akrabalarına da rızası olmaksızın ifşa edildiğini iddia ettiği ve özel hayatın gizliliği hakkının evlilikle tamamen ortadan kalkmadığı nazara alınarak, taraflar arasındaki boşanma dosyası soruşturma dosyası arasına alınıp incelenerek, şüpheli ile şikayetçinin kardeşi, babası ve halasının tanık olarak beyanları alınıp, şikayet dilekçesinde yer alan iddialar etraflıca araştırılarak, iddia ve savunmanın doğruluk derecesi açıklığa kavuşturulduktan sonra, toplanacak delillere göre ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yasal olmayan gerekçeye ve eksik soruşturmaya dayalı olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 02.05.2018 tarihli ve 2018/38879 soruşturma, 2018/24694 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği anlaşıldığından, anılan karara karşı yapılan itirazın belirtilen şekilde inceleme yapılmasından sonra sonuçlandırılması yerine reddine ilişkin mercii ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20.06.2018 tarihli ve 2018/4276 değişik ... sayılı kararında isabet görülmediğinden ve kanun yararına bozma yasa yolu incelemesinde ilgili Yargıtay dairesi taleple bağlı olup tüm hukuka aykırılıkların bir defada giderilmesi zorunlu bulunduğundan, mercii ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20.06.2018 tarihli ve 2018/4276 değişik ... sayılı kararı ile ilgili olarak da kanun yararına başvurulup başvurulmayacağına karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 02.05.2018 tarihli ve 2018/38879 soruşturma, 2018/24694 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20.06.2018 tarihli ve 2018/4276 değişik ... sayılı kararı ile ilgili olarak kanun yararına bozma yoluna gidilip gidilmeyeceğinin değerlendirilmesi için dosyanın ... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara