Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4596 Esas 2022/5947 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4596
Karar No: 2022/5947
Karar Tarihi: 26.09.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4596 Esas 2022/5947 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2021/4596 E.  ,  2022/5947 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi:Ceza Dairesi


    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 25.12.2017 tarihli, 2017/4016 Esas - 2017/4152 Karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin karar davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Tazminat talebinin dayanağı olan . 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas – 2015/143 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini Cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs suçundan 09.07.2011 - 19.06.2014 tarihleri arasında 1076 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08.06.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;Davacının 129.555,00 TL maddi, 1.5000.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 254,24 TL maddi, 400.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; manevi tazminat miktarının 150.000,00 TL’ye indirilmek suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;Davacı vekilinin yokluğunda verilen ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 25.12.2017 tarihli, 2017/4016 Esas - 2017/4152 Karar sayılı hükmünün, davacı vekiline 29.01.2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacı vekilinin de hükmü 5271 sayılı CMK'nın 291/1. maddesinde öngörülen on beş günlük süre içinde 08.02.2018 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki temyiz talebinin süresinde yapılmadığından temyiz isteminin reddine dair düşünceye iştirak edilmemiştir.Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davaları her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiş ise de özel hukuk yanı ağır basan bir dava olması nedeniyle bu Kanunda düzenlenme bulunmayan hallerde tazminat hukukunun genel prensipleri çerçevesinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun uygulanması gerekmektedir. Ceza Muhakemeleri Kanununun 280/1. maddesinde düzenlenen duruşma açılmadan düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilebilecek haller bir suç kovuşturması sonucu verilen hükümler için geçerli olup doğrudan tazminat davalarında uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle Hukuk Muhakemeleri Kanununun istinafa ilişkin hükümlerinin kıyas yolu ile uygulanması gerekmekte olup, aynı Kanunun 353. maddesi gereğince tazminat miktarlarının azaltılması veya artırılmasının duruşma açılmaksızın düzeltilerek esastan reddine karar verilmesinde bir engel bulunmadığından tebliğnamedeki tazminat miktarının eksiltilmesinin duruşma açılarak yapılması gerektiğine ilişkin bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Oyak nema kaybının koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği dikkate alınarak, davacının maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,
    2- Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da altında olacak şekilde eksik manevi tazminata hükmolunması,Bozmayı gerektirmiş olup, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 25.12.2017 tarihli, 2017/4016 Esas - 2017/4152 Karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 26.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara