Esas No: 2012/1934
Karar No: 2012/4831
Karar Tarihi: 04.06.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/1934 Esas 2012/4831 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 194 ada 8 parsel sayılı ,4.710,82 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesinde parsel içindeki ahşap iki katlı samanlığın..."a ait olduğu şerhi verilerek hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içinde çekişmeli taşınmazın kök muris ... Yılmaz"dan intikal ettiği ve harici satış ile davalı ..."ın ve diğer mirasçıların paylarını kardeşi... ile birlikte satın aldıkları iddiasına dayanarak taşınmazın 1/2 hisse ile adına tescili talebi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın ... mirasçıları adına iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanı ..."dan kaldığı ve ..."ın mirasının paylaşılmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi, değerlendirme de dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Taşınmazın tarafların ortak murisi ..."dan kaldığı yönünde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davalının ve tarafların dava dışı kardeşleri Şükrü"nün miras paylarını davacı ... ile dava dışı ..."a satıp satmadığı yolundadır. Herne kadar davalı senedi ve imzasını inkar etmiş ise de tapusuz taşınmazların devrinin her türlü delille ispatlanabileceği göz önüne alınmalı; gerektiğinde imza, parmak izi ve mühür incelemesi yaptırılmalı, senette tanık ve onaylayan muhtar olarak imzası bulunan kişiler dahi dinlenerek davalının miras payını devredip devretmediği kesin olarak belirlenmeli, ondan sonra zilyet eden tarafların kardeşi ... ile ... oğlu ..."nin zilyetliğinin ne zamandan beri kim adına sürdürüldüğü mahalli bilirkişi ve tanklardan olaylara dayalı olarak ayrıntılı olarak tek tek sorulmalı, aynı davacı tarafından aynı nedenle açılan dava dosyalarının birleştirilmesi hususu düşünülmeli, ondan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı ve davalı tarafın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.