Esas No: 2012/3106
Karar No: 2012/3955
Karar Tarihi: 19.03.2012
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3106 Esas 2012/3955 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 15.07.2008 gün ve 2008/2692-3180 sayılı bozma kararında özetle: "İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgeler eşliğinde saptanan dava niteliği dikkate alındığında mahkemece yapılan araştırma, soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı tarafın dayandığı tapu kaydının uygulamasına ilişkin yerel bilirkişi sözleri, dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmediğinden soyut nitelikte gerekçesiz sözlerden ibaret olduğu gibi uzman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ve eki haritada, kayıtta tarif edilen sınır yerleri yöntemine uygun biçimde gösterilmediğinden keşfi izlemeye, yerel bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan vermeyen bu nedenlerle yargı denetimine açık olmayan harita ve eki raporda yetersizdir.
O halde saptanan dava niteliği dikkate alındığında sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle davacı tarafın tutunduğu tapu kaydı ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte oluşma nedenini yüzölçümünü ve açıkta pay kalmayacak biçimde varsa haritası ile birlikte anılan kayıt yoklama kaydı ise onaylı olup olmadığını gösterecek biçimde sözü edilen kök kayıt yoklama kaydı ve onaysız ise kaydın tedavül edip etmediğini göstermeye elverişli şekilde tapu kadastro genel müdürlüğü ve tapu sicil müdürlüğünden ayrı ayrı getirtilmeli, bundan sonra kayda dayanan davacı tarafın kayıt maliki yada malikleri ile akdi, irsi ilişkisi sorulup saptanmalı, bu nedenle kayıt maliki yada maliklerinin tüm mirasçılarını gösterecek şekilde onaylı nüfus aile kayıt örnekleri, ilgili nüfus müdürlüğünden getirtilmeli, yada bu konuda istihsal edilmiş veraset belgesi varsa ilgiliye ibraz ettirilmeli, bu yolla irsi ilişki sağlıklı biçimde duraksamasız belirlenmeli, akdi ilişkiye dayanıldığı takdirde ilgiliden bu konudaki delilleri sorulup saptanmalı, göstereceği deliller toplanmalı yada bu konuya ilişkin yazılı kayıt ve belgeleri varsa kendisine ibraz ettirilmeli, kayda dayanan tarafın kayıt maliki yada malikleri ile akdi yada irsi ilişkisi saptandığı takdirde dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmaz yada taşınmazlara revizyon görüp görmediği, tapu sicil müdürlüğü ve kadastro müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup saptanmalı, revizyon görmüş ise dava konusu 144 ada 13 parsel sayılı taşınmazla birlikte revizyon gördüğü dava dışı taşınmazları ve bu taşınmazlara dıştan komşu taşınmazları da bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik harita kadastro müdürlüğünden getirtilmeli, bundan sonra dıştan komşu taşınmazların tespit tutanakları ve varsa dayanakları kayıtlar davalı iseler dava dosyaları da getirtilmeli, dayanılan kaydın dava dışı başka taşınmazlara revizyon gördüğü ve anılan taşınmazların davalı olduğu saptandığı takdirde usulün
43 ve onu izleyen maddeleri hükmü uyarınca dava dosyalarının birleştirilip birleştirilmeyeceği yönü üzerinde durulmalı, vurgulanan bu hukuksal olgunun dava ekonomisi ve kaydın kapsamının sağlıklı biçimde belirlenebilmesi için zorunlu olduğu özellikle dikkate alınmalı, daha sonra çekişmeli taşınmazın doğusunda komşu 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın eylemli biçimde orman olduğu gözönüne alınarak bölgede 3116 ve 6831 sayılı Yasalar uyarınca yetkili idari merciler tarafından orman sınırlandırması ve orman sınırlarında 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Kanunla değişik 2 ve aynı yasanın 2896, 3302 ve 3376 sayılı kanunlarla değişik 2/b maddesi hükmü uyarınca değişiklik yapılmış ise sözü edilen yönetimsel işlemlerin dayanağı harita ve belgeler orman idaresinden kesinleşme günlerini gösterecek biçimde getirtilmeli, bölgede orman sınırlandırması yapılmamış ise aynı doğrultudaki araştırmanın 6831 sayılı yasanın 1. maddesi hükmü uyarınca memleket haritası amenajman planları ve hava fotograflarından yararlanılarak yapılacağı düşünülmeli, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi, fen elemanı, uzman ormancı bilirkişi tutanak bilirkişilerinin tümü, tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde çekişmeli taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, öncelikle bölgede orman sınırlandırması yapılmış ise orman sınırları dışına çıkarma ile ilgili yönetimsel işlemler kadastro tespit gününden önce kesinleşmiş ise sözü edilen işlemlerin dayanağı haritaların varsa kaydın dayanağı haritanın ölçekleri kadastro paftasının ölçeği ile eşitlendikten sonra tüm haritalar çakıştırılarak yerel bilirkişi ve uzman ormancı bilirkişi eliyle yerine uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal yada yapay sınır yerlerinden varsa değişmez nitelikte sınır yeri sayılabilecek kişi taşınmazlarından da yararlanılmalı, bu yolla çekişmeli taşınmazın orman sınırlandırması yapılmış ise orman sınırlarında yapılan değişiklerin ve tutunulan kaydın dayanağı haritaların kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız belirlenmeli, daha sonra tutunulan kaydın haritası yoksa 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20.maddesi hükmü uyarınca dayanılan kayıtlar yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi fen elemanı eliyle yerine kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri esas alınarak uygulanmalı, uygulamada kaydın revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlar varsa özellikle gözönünde tutulmalı, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye kayıtlarda tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, uygulamaya ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözleri, dıştan komşu taşınmazların tespit tutanağı içeriği ve varsa dayanakları kayıtlarla denetlenmeli, bu yolla dava konusu taşınmazın dayanılan tapu kaydının tarif edilen sınırları ile kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, dava konusu taşınmazın tümü yada bir bölümü dayanılan kaydın kapsamı dışında kaldığı ve taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı saptandığı takdirde kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz yada taşınmaz bölümleri yönünden yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılmalı, bu konuda sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı olaylara dayalı bilgiler alınmalı, tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında aykırılık bulunduğu takdirde tespit tutanağı bilirkişileri de taşınma başında ayrı ayrı dinlenerek, çelişki duraksamasız giderilmeli, uzman bilirkişilerden konularında keşfi izlemeye, yerel bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idari merciler tarafından orman sınırlandırması yapılmamış ise az yukarıda vurgulanan 6831 sayılı Yasanın 1. maddesi hükmü uyarınca sözü edilen kayıt ve belgelerden yararlanılarak orman araştırması yapılmalı, uzman ormancı bilirkişi hazır olduğu halde taşınmaz mahkeme heyeti ile birlikte gezilip görülmeli, gözlem keşif tutanağına aynen yansıtılmalı, taşınmazın fiziksel yapısı, mehil durumu belirlenmeli, ayrıca taşınmazın toprak yapısı incelenerek dıştan komşu taşınmazların toprak yapısı ile özellikle 144 ada 1 parsel sayılı komşu taşınmazla mukayesesi yapılmalı, uzman ormancı bilirkişiden alınacak raporun gözlemi yansıtmaya elverişli olarak düzenlenmesi gerektiği düşünülmeli, bundan sonra 3402 sayılı kadastro Kanununun 45. maddesi hükmünün Anayasa mahkemesince iptal edildiği dikkate alınarak, 6831 sayılı Yasanın 11 ve 17. maddeleri ile 3402 sayılı Yasanın 13, 14, 14/son, 18, 20 ve 29. maddeleri hükümleri değerlendirilmeli,
tutunulan kaydın yoklama kaydı ve onaylı olduğu saptandığı yada onaysız olsa bile kaydın intikal görmesi halinde tapu kaydı niteliğinde olduğu aksi halde mülkiyet belgesi olmadığı zilyetlikle birleşmedikçe kayda değer verilemeyeceği düşünülmeli, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu ... köyü 144 ada 13 parselin tespitinin iptali ile ... mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 19.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.