Esas No: 2021/3083
Karar No: 2022/5986
Karar Tarihi: 27.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3083 Esas 2022/5986 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/3083 E. , 2022/5986 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi:Ceza Dairesi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 02.06.2017 tarihli, 2017/1788 esas, 2017/1920 karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin karar davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:İstinaf ilamı başlığında ve İlk Derece Mahkemesi gerekçeli karar başlığında dava türü olarak, "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' yerine, ''Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişilere tazminat verilmesi'' ve "466 sayılı Yasaya göre tazminat" ibarelerine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 2012/1 esas – 2015/4 karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 18.11.2009 – 18.06.2010 tarihleri arasında 212 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 01.11.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;Davacının 500.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, İlk Derece Mahkemesince 50.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekilinin manevi tazminatın eksik olduğuna dair, davalı vekilinin davanın reddi gerektiğine ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1-Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir. Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla manevi tazminata hükmolunması, 2-İlk Derece Mahkemesince davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin kısa kararda 5.850,00 TL olarak hükmedilmesine karşın, gerekçeli kararda 3.960,00 TL olarak yazılması suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılması, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak, ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 02.06.2017 tarihli, 2017/1788 esas, 2017/1920 karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 27.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.