Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2019 Esas 2012/4756 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2019
Karar No: 2012/4756
Karar Tarihi: 31.05.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/2019 Esas 2012/4756 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın konusu, 108 ada 580, 583, 584 ve 585 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki zilyetlik şerhinin iptali ile annesi, kardeşleri ve kendisi adına miras payları oranında zilyetlik tespiti yapılması istemi üzerine açılmıştır. Mahkeme, davanın niteliği itibarı ile ancak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ilan süresi içerisinde açılabileceği gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay, bu kararın doğru olmadığını ve öncelikle yasal hasım olan Hazine'nin davaya dahil edilip taraf teşkilinin tamamlanması gerektiğini, ondan sonra tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu nedenle, hükmün bozulması gerektiği kararına varılmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 11. maddesi
- 5831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi
- 6831 sayılı Kanun'un ek 4. maddesi
16. Hukuk Dairesi         2012/2019 E.  ,  2012/4756 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülmekte olan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. madde kapsamında 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında dava konusu 108 ada 580, 583, 584 ve 585 parsel sayılı 1797,77, 212,76, 3516,15 ve 3337,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldıkları ve 108 ada 580 sayılı parselin ..."un kullanımında olduğu ve parsel üzerindeki seranın kullanıcısına ait olduğu, 108 ada 583 sayılı parselin ..."un kullanımında olduğu ve parsel üzerindeki evin kullanıcısına ait olduğu, 108 ada 584 sayılı parselin ..."un kullanımında olduğu, 108 ada 585 parselin ise ..., ... ve ..."un kullanımında olduğu ve parsel üzerindeki seranın kullanıcılarına ait olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... taşınmazlardaki zilyetlik şerhinin iptali ile annesi, kardeşleri ve kendisi adına miras payları oranında zilyetlik tespiti yapılması istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesine açılması gerektiği gerekçesi ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, davanın niteliği itibarı ile ancak 3402 sayılı Yasa"nın 11. maddesindeki ilan süresi içerisinde açılabileceği, buna göre genel mahkemede açılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Yörede 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince yapılan kadastro sırasında çekişmeli taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldıkları ve 108 ada 580 sayılı parselin ..."un, 108 ada 583 sayılı parselin ..."un, 108 ada 584 sayılı parselin ..."un, 108 ada 585 sayılı parselin ise ... ve müştereklerinin kullanımında oldukları şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş ve tespitler 13.07.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı tarafça zilyetlik şerhinin iptali istemi ile 10.05.2011 tarihinde dava açılmıştır. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"na eklenen ek 4. madde içeriğinde, bu şekilde yapılan tespitler hakkında 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinin uygulanamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Hal böyle olunca öncelikle yasal hasım olan Hazine davaya dahil edilip taraf teşkilinin tamamlanması, ondan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde delilleri toplanıp, davacıların yasada belirtilen şekilde bir kullanımları olup olmadığının tespiti ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.










    Hemen Ara