Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5477 Esas 2022/8060 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5477
Karar No: 2022/8060
Karar Tarihi: 20.10.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/5477 Esas 2022/8060 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalının resmi daire su abonesi olduğunu ve su tüketim bedelini ödemediği için aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamını lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş ve mahkemece bu talep kısmen kabul edilmiştir. Ancak Yargıtay ilk bozma ilamında, davalının ödemesi gereken su bedelinin konusunda uzman olan mühendis bilirkişilerin de aralarında bulunduğu heyete verilerek hesaplanması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Daha sonra yapılan yargılama sonucunda, bilirkişi raporuna uygun şekilde takibin kısmen iptali ile devamına karar verilmiştir. Ancak kararda, davalının harçtan muaf olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, davacı tarafından yatırılan harcın davalıdan tahsiline karar verilmesi usule aykırı olmuştur. Bu nedenle hükmün, düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak; BK'nun 44. maddesi, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi, 5018 Sayılı Kanuna ekli II- sayılı cetvelin B fıkrası ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 12 nci maddesi yer almaktadır.
3. Hukuk Dairesi         2022/5477 E.  ,  2022/8060 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalının resmi daire su abonesi olduğunu, su tüketim bedelini ödemediğinden aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamını lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı; takibin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini ve lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile takibin 34.915,09TL asıl alacak, 17.003,17TL işlemiş faiz, 1.360,25TL olmak üzere toplam 53.278,51TL üzerinden devamına, asıl alacağın %20'si oranında 6.983,01TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine, Dairece verilen 25/12/2014 tarihli ve 2014/19746 E. 2014/17208 K. sayılı ilamla; sair temyiz itirazlarının reddedildikten sonra "... mahkemece dava dosyasının su tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendis bilirkişilerin de aralarında bulunduğu üç kişilik heyete verilerek, davalının ödemesi gereken su bedelinin sözleşme ve yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması hususunda rapor düzenlettirilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişiden alınan rapor doğrultusunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davalının takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 34.305,12TL asıl alacak ve taleple bağlı kalınarak 42.820,68 TL işlemiş faiz, 7.707,72TL KDV tutarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine İcra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine, Dairece verilen 26/11/2018 tarihli ve 2018/6938 E. 2018/12011 K. sayılı ilamla;" 1- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; ödenmesi gereken su bedelinin hesaplanmasında tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri yerine, sonraki tarihli yönetmelik hükümlerinin uygulandığı anlaşılmıştır.
    Her ne kadar mahkemece işlemiş faize hükmedilmesinde bir sakınca yok ise de; işlemiş faiz hesabının, abone sözleşmesinde faize ilişkin hüküm bulunması halinde bu oranın, bulunmaması halinde ise tahakkuk tarihinde yürürlükte olan yasal faiz oranın uygulanması yerine, tahakkuk tarihinden sonraki tarihte alınan yönetim kurulu kararı ile belirlenen faiz oranlarına göre yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davalı yönünden yapılan tüketim bedelinin ve işlemiş faiz hesabının hatalı yapıldığı nazara alınarak, abone sözleşmesi ile ekleri dikkate alınarak, tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan tarifeler yönetmeliğinin dosya arasına alınmak suretiyle Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınarak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekir. 2- Kabule göre; uzun süre fatura borcu ödenmediği halde aboneliği iptal etmeyen ve takip işlemi başlatmayarak borcun artmasına sebep olan davacının da kusurlu olduğu düşünülerek, tüm sorumluluğun davalıya yüklenmesi de usul ve yasaya uygun değildir. Bu itibarla, davacı da zararın artmasında müterafik kusurlu olduğundan BK'nun 44. maddesi (6098 S. TBK 52. m) hükmüne göre uygun bir indirim yapılmalıdır. Bu kusurun gecikme zammı veya faizden indirim sağlayacağı düşünülmeksizin karar verilmesi de doğru olmamıştır. Bundan ayrı, uyuşmazlık hakkında mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla davalı ... aleyhine kabul edilen kısım nedeniyle yargılama harcına hükmedildiği anlaşılmıştır. 492 Sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi ve 5018 Sayılı Kanuna ekli II- sayılı cetvelin B fıkrası uyarınca özel bütçeli idare olan davalı, 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 12. maddesi uyarınca; davalı harçtan muaf olup, yargılama giderleri arasında aleyhine harca hükmedilmesi de doğru olmamıştır. " gerekçeleriyle bozulmuştur.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece; bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 34.874,33TL asıl alacak, 12.050,84TL işlemiş faiz, 2.169,14TL KDV alacağı üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2)Davalı ..., 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 12 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca harçtan muaf olup bu hususa Dairece verilen ilk bozma ilamında da yer verilmiştir. Buna göre mahkemece; davalıdan harç alınması ya da davacı tarafından yatırılan harçların yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesi mümkün olmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken, davacı tarafından peşin olarak yatırılan harcın davalıdan tahsiline karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün, HUMK'nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının (2) ve (6) numaralı bentleri çıkartılarak yerlerine; tek bir bent olarak "2-Davalı harçtan muaf olduğundan, davacı tarafından başvuru harcı ve peşin harç olarak yatırılan toplam 1.409,25 TL harcın istek halinde iadesine" yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara