Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16519 Esas 2012/3903 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16519
Karar No: 2012/3903

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16519 Esas 2012/3903 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/16519 E.  ,  2012/3903 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... davalı kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Kadastro sırasında Kızılbel köyü 120 ada 2 parsel sayılı 19.474 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1937 tarih 369 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile davalı ... adına tespit edilmiştir..
    Davacı ..., çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığını, zilyetlik yoluyla kazanılamayacağını iddia ederek kadastro tespitinin iptali ve Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek orman ve fen bilirkişi tarafından ortak düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen 1.447 m2 yüzölçümlü bölümünün ham toprak niteliği ile Hazine adına, (B) ile işaretlenen 18.027,78 m2 yüzölçümlü kesiminin tarla niteliği ile davalı adına tapuya tesciline dair verilen karar davacı ... tarafından temyizi üzerine Dairece bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.10.2005 gün 2005/6538 - 12116 sayılı bozma kararında özetle: “Hükme dayanak yapılan orman raporunun yetersiz olduğu, aplikasyon ile ilk tahdidin uyumsuz olduğu, bu sebeple yöntemine uygun şekilde ilk orman tahdit haritasının uygulanması, taşınmazın tahdit ve 2/B alanı dışında ancak eylemli orman olan yerler için Hazinenin her zaman dava açma olanağının bulunduğu, böyle bir dava ile hazine adına tescile karar verilecek yerlerin orman olarak kullanılmak ve korunmak üzere orman yönetimine idari yoldan tahsis edilebileceğinin gözetilmesi, oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptal edilerek fen ve orman bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen ek krokili raporda (2-A) ve (2-B) ile işaretlenen toplam 2.373,29 m2 yüzölçümlü bölümü ile (2-C1) ile işaretlenen 2.772,90 m2 yüzölçümlü kesiminin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline (2-C2) ile işaretlenen 14.328,59 m2 yüzölçümlü bölümünün davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... davalı kişi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 23.08.1979 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması 2002 yılında 3402 sayılı Yasa çalışmalarına esas olmak üzere yapılıp kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    Mahkemece bozma kararı uyarınca işlem yapılarak hüküm kurulduğuna göre yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesinin “Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu ve kuruluşları tarafından kayıt lehdarına karşı kadastro
    mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmolunmaz” ve yine 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 11. maddesinin “Bu Kanununun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri içinde uygulanır” şeklindeki hükümleri uyarınca çekişmeli taşınmazın tespit maliki olan davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğinden hükmün vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. Bu sebeple; hükmün yargılama giderlerine ilişkin “(C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen bentlerinin tamamen hükümden çıkarılarak bunların yerine “19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesi uyarınca davacı ... tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Hazine yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 15/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara