Esas No: 2012/459
Karar No: 2012/4662
Karar Tarihi: 29.05.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/459 Esas 2012/4662 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 132 ada 1 parsel sayılı 630,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı, yasal süresi içerisinde taşınmazın miras bırakanından kaldığı ve yıllardır zilyetliklerinde olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen feragat, kısmen de sübut bulmadığından reddine ve çekişmeli 132 ada 1 sayılı parselin davalı adına tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davacının, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan eve ilişkin davası olmadığına ilişkin beyanı üzerine, davanın kısmen feragat kısmen de çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek reddine karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Taraflardan, delillerinin neler olduğu sorulmamış, yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin soyut içerikli, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin ve taşınmazın niteliğini açıklamaktan uzak beyanları ile yetinilmiştir. Yetersiz araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşabilmek için öncelikle taraflardan delilleri sorularak; varsa tanık listesi alınmalı, ondan sonra; mahallinde üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, fen bilirkişisi ve ziraat bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, üzerlerindeki zilyetliğin hangi tarihte, kim tarafından, nasıl başlatıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, bugüne kadar zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü gibi hususlar olaylara dayalı olarak tek tek sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, tespite aykırı sonuçlara ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri, komşu taşınmazların kadastro tutanakları ve varsa dayanaklarını oluşturan kayıtlarla denetlenmelidir. Bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz ve davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.