Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/423 Esas 2012/4659 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/423
Karar No: 2012/4659
Karar Tarihi: 29.05.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/423 Esas 2012/4659 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2012/423 E.  ,  2012/4659 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ


    Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında 104 ada 172 parsel sayılı 6371,47 ve 114 ada 14 parsel sayılı 1629,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı, yasal süresi içerisinde taşınmazların miras bırakandan kaldığı ve yıllardır zilyetliklerinde olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, 104 ada 172 ve 114 ada 14 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece davacı tarafın, verilen kesin süre içerisinde keşif avansını yatırmadığı ve bu nedenle keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36. maddesinin, mahkemece verilen süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanık ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında bilirkişi adayları, tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için de uygun bir sürenin bulunmasına azami özen gösterilmesi gerekmektedir. Mahkemece, hükme esas alınan 11.04.2011 tarihli ara kararı, önceki tarihli keşif ara kararına atıfta bulunulması, araç ücretinin belirlenmemesi, mahalli bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıklarına yapılacak tebligat giderlerinin kalemler halinde gösterilmemesi ve keşif giderlerinin yatırılmamasının sonuçlarının belirtilmemesi nedeniyle yasaya uygun bulunmamaktadır. Yasada öngörülen şekle uygun olmayan ara kararına dayanılarak davacının keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilemez. Açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara