Esas No: 2011/10280
Karar No: 2012/3891
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/10280 Esas 2012/3891 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2010 yılında yapılan 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasa ile eklenen ek 4. maddesi uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro sırasında, ... köyü 181 ada 4 parsel sayılı 227,33 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve taşınmazın ... oğlu ..."ın zilyetliğinde olduğu açıklaması yazılarak bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., 181 ada 4 sayılı taşınmazın 300 m2 yüzölçümlü olduğu halde, kadastro sırasında yüzölçümünün eksik yazıldığını ileri sürerek eksikliğin düzeltilmesi istemiyle kadastro müdürlüğünü taraf göstererek dava açmıştır. Mahkemece, davacının 3402 sayılı Yasanın 28. maddesi uyarınca verilen kesin önel içinde delil ve belgelerini sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, 181 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. 3402 sayılı Yasanın 28/2. maddesinde “Davacı gerçek ve tüzel kişiler dava sebep ve delillerini dilekçelerinde bildirmek zorundadır. Dilekçede bu husus bildirilmemiş ise hakim gönderilecek davetiye ile dava sebep ve delillerini bildirmesini davacıya tebliğ eder. Davacı, ilk duruşma oturumuna kadar dava sebep ve delillerini dilekçe ile veya ilk oturuma gelmek suretiyle bildirmez ise, hakim davanın açılmamış sayılmasına ve tespit gibi tescile karar verir......” hükmü yer almaktadır. Davacı ...; 181 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 300 m2 yüzölçümlü olduğu halde kadastro sırasında yüzölçümünün eksik yazıldığını iddia ederek eksikliğin düzeltilmesi istemiyle dava açmış ve dava dilekçesinin deliller bölümünde keşif, bilirkişi ve her türlü delile dayanmıştır. Davacının dava ettiği yer; keşifte ancak yerel bilirkişi beyanı ve fen bilirkişi aracılığıyla zeminde yapılacak inceleme ve ölçüm sonucu belirlenecektir. 3402 sayılı Yasanın 28/2. maddesi, dava dilekçesinde delil ve belgelerin bildirilmemesi halinde davacıya gönderilecek duruşma gününü bildirir davetiyede uygulanabilir. Davacı, dava dilekçesinde keşif ve bilirkişi deliline dayandığına göre mahkemece delil ve belgelerini bildirmek üzere 3402 sayılı Yasanın 28/2. maddesi uyarınca 20 günlük kesin süre verilemez. Diğer taraftan, kabule göre de 3402 sayılı Yasanın 28/2. maddesi uyarınca ancak davanın açılmamış sayılmasına, dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi de doğru değildir.
Açıklanan nedenlerle, davanın esasına girilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ..."ın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 15/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.