Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14987 Esas 2012/3883 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/14987
Karar No: 2012/3883

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14987 Esas 2012/3883 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/14987 E.  ,  2012/3883 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar dava dilekçeleriyle; ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 102 ada 155, 101 ada 381 ve 413, 107 ada 85, 87 ve 93 ile 115 ada 140 parsel sayılı taşınmazların dava dışı 102 ada 132, 101 ada 107 ve 245, 107 ada 12, 25 ve 27 ile 115 ada 141 nolu parsellere uygulanan vergi kayıtları miktar fazlası olarak tarla niteliğiyle davalı Hazine adına tespit edildiklerini, oysa bu yerlerin vergi kaydı kapsamında kaldıkları ve zilyetliklerinde bulunduğu iddiasıyla dava açmışlar; Orman Yönetimi, 101 ada 381, 102 ada 155, 107 ada 87 ve 115 ada 140 nolu parsellerin (A) ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu Yenigün köyü 102 ada 155 nolu parselin 29.12.2010 günlü bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 1150,54 m2"lik bölümünün tapu kaydının iptali ile taşınmazın bu kısmı 20 pay kabul edilerek 1/5 payı ... , 1/3 payı ..., 1/3 payı ... , 1/3 payı ... , 1/3 payı ... , 1/3 payı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, (A)ile gösterilen 50,10 m2"lik Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile bu taşınmazın orman kadastro sınırı içerisine alınmasına ve orman sınırının bu şekilde düzeltilmesine, taşınmazın bitişiğindeki geniş orman parseli ile birlikte 6831 sayılı Yasanın 11/4 maddesi gereğince orman niteliğiyle Hazine adına kayıt ve tesciline, 101 ada 381 nolu parselin 29.12.2010 günlü bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 3968,27 m2"lik bölümünün tapu kaydının iptali ile taşınmazın bu kısmı 20 pay kabul edilerek 1/5 payı ... , 1/3 payı ..., 1/3 payı ... , 1/3 payı ... , 1/3 payı ... , 1/3 payı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, (A) ile gösterilen 4331,73 m2"lik Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile bu taşınmazın orman kadastro sınırı içerisine alınmasına ve orman sınırının bu şekilde düzeltilmesine, taşınmazın bitişiğindeki geniş orman parseli ile birlikte 6831 sayılı Yasanın 11/4 maddesi gereğince orman niteliğiyle Hazine adına kayıt ve tesciline, 101 ada 413 nolu parselin 29.12.2010 günlü bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 1500,00 m2"lik bölümünün tapu kaydının iptali ile taşınmazın bu kısmı 20 pay kabul edilerek 1/5 payı ... , 1/3 payı ..., 1/3 payı ... , 1/3 payı ... , 1/3 payı ... , 1/3 payı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 107 ada 85 nolu parselin 29.12.2010 günlü bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 298,73 m2"lik bölümünün tapu kaydının iptali ile taşınmazın bu kısmı 20 pay kabul edilerek 1/5 payı ... , 1/3 payı ..., 1/3 payı ... , 1/3 payı ... , 1/3 payı ... , 1/3 payı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 107 ada 93 nolu parselin 29.12.2010 günlü bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 248,03 m2"lik bölümünün tapu kaydının iptali ile taşınmazın bu kısmı 20 pay kabul edilerek 1/5 payı ... , 1/3 payı ..., 1/3 payı ... , 1/3 payı ... , 1/3 payı ... , 1/3 payı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 107 ada 87 nolu parselin 29.12.2010 günlü bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen
    501,93 m2"lik bölümünün tapu kaydının iptali ile taşınmazın bu kısmı 20 pay kabul edilerek 1/5 payı ... , 1/3 payı ..., 1/3 payı ... , 1/3 payı ... , 1/3 payı ... 1/3 payı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, (A) ile gösterilen 227,98 m2"lik Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile bu taşınmazın orman kadastro sınırı içerisine alınmasına ve orman sınırının bu şekilde düzeltilmesine, taşınmazın bitişiğindeki geniş orman parseli ile birlikte 6831 sayılı Yasanın 11/4 maddesi gereğince orman niteliğiyle Hazine adına kayıt ve tesciline, 115 ada 140 nolu parselin 29.12.2010 günlü bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 12014,26 m2"lik bölümünün tapu kaydının iptali ile taşınmazın bu kısmı 20 pay kabul edilerek 1/5 payı ... , 1/3 payı ..., 1/3 payı ... , 1/3 payı ... , 1/3 payı ... , 1/3 payı ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, (A) ile gösterilen 466,26 m2"lik Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile bu taşınmazın orman kadastro sınırı içerisine alınmasına ve orman sınırının bu şekilde düzeltilmesine, taşınmazın bitişiğindeki geniş orman parseli ile birlikte 6831 sayılı Yasanın 11/4 maddesi gereğince orman niteliğiyle Hazine adına kayıt ve tesciline, davacı ...’ın davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Bölgede, 3402 sayılı Yasaya esas olmak üzere 6831 sayılı Yasaya göre yapılarak 09.04.1999 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazların (A) ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu, (B) ile gösterilen bölümlerinin ise vergi kaydı kapsamında kaldıkları, bu bölümler yönünden kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının davacılar yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan ziraatçı bilirkişi raporunda taşınmazların boz halde olduğunu, bazılarının 5-6 yıldır kullanılmadığını, kesilmiş kavak ağacı kökleri bulunduğunu açıkladığı halde, orman bilirkişi raporunda sürülü, ekili buğday tarlaları olduklarını, 101 ada 381 nolu taşınmazın (A) bölümünde orman ağaçları bulunduğunu belirttiği, mahkemece bu çelişkiler giderilmediği gibi vergi kayıtlarının revizyon gördüğü taşınmaz tutanaklarının da dosyaya getirtilmediği anlaşılmıştır. Ayrıca, dava konusu taşınmazlar gayri sabit hudutlu vergi kayıt miktar fazlası olduğu gerekçesi ile Hazine adına tespit ve tescil edilmişlerdir. Dava konusu taşınmazların miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilmelerine neden olan vergi kayıtları çalılık sınırlı vergi kayıtları olup taşınmazlar eylemli olarak ormana bitişiktirler. Bölgede 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca arazi kadastrosuna esas olmak üzere yapılıp arazi kadastrosu ile birlikte 1999 yılında kesinleşen orman sınırlandırma çalışmaları yapıldığı halde dava konusu taşınmazların tahdit hattına göre konumu uzman orman bilirkişi aracılığı ile saptanmamıştır.
    A) Bu nedenle mahkemece, öncelikle vergi kayıtlarının revizyon gördüğü taşınmaz tutanakları, kesinleşen orman kadastrosuna ait tüm tutanaklar ve haritalar ile eski tarihli memleket haritası, amenajman planı, hava fotoğrafı ile belediyede bulunan halihazır harita ve münhanili haritalar, varsa topografya haritaları ile 1985-1990’lı yıllardan sonraki aktüel durumunu gösteren memleket haritası ve hava fotoğrafları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazların tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmelidir.
    B) Yapılan uygulama sonucu çekişmeli yerlerin kesinleşen orman tahdidi dışında kaldıkları anlaşılırsa; davacılar taşınmazların zilyetlikle kazanılacak yerlerden olduğu iddiası ile dava açtıklarına göre, temyize konu taşınmazların yalnızca kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında kalması yeterli olmayıp, zilyetlikle kazanılması koşullarının bulunup bulunmadığının da araştırılması gerekir. Bu kez, dava konusu taşınmazlar ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği yine en eski tarihli memleket
    haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden önce iki ayrı tarihte çekilmiş steoroskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yerler belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steoroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazların 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları, orijinal renkli memleket haritaları ve kesinleşmiş tahdit haritası üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, taşınmazların 6831 sayılı Yasanın 17. maddesi kapsamında orman içi açıklığı konumunda bulunup bulunmadığı ve orman içi açıklıklarının zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülmeli, yerel bilirkişiler, tespit bilirkişiler ile taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmış ise hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü sorulmalı, taşınmazların konumu, eğimi ve bitki örtüsü dikkate alındığında, sürdürülen zilyetliğin ekonomik amacına uygun, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadıkları sorulmalı, dava konusu taşınmazların ayrıldıkları parsellere uygulanan vergi kayıtlarındaki "çalılık" ifadesinin orman anlamına gelip gelmeyeceğinin ve sınırlandırma işleminin kesinleştiği tarihe kadar taşınmazların bu nedenle orman sayılıp sayılmayacağı değerlendirilmeli, dayanak vergi kayıtlarından genişletilebilir sınırları içeren kayıtlar yönünden; komşu parsel dayanak kayıtlarından yararlanmak ve değişmez sınırdan başlamak üzere 3402 sayılı Yasanın 20/c ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamları belirlenmeli; asıl taşınmazın kapsamı orman veya ormandan açma değil ise, miktar fazlasının, sınırda bulunan ormandan açma yapılmak suretiyle oluştuğu kabul edilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Kabule göre de; dava konusu 107 ada 93 nolu parselin yüzölçümünün yanlış yazılması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA 15/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara