Esas No: 2011/15809
Karar No: 2012/3882
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/15809 Esas 2012/3882 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği
düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 291 ada 13 parsel 2280,48 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 1937 tarihli 624 nolu vergi kaydı uygulanarak tarla niteliği ile davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece; davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı yasa ile değişik hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın tarım arazisi olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin hükmü yerinde değildir. Şöyle ki; mahkemece, taşınmaza uygulanan vergi kaydı, komşu 291 ada 1 nolu taşınmazın batısında bulunan parsellere ait kadastro tutanakları ve varsa dayanak belgeleri getirtilip, yapılan keşifte taraf tanıkları ve tespit bilirkişilerinden sorularak uygulanmamış, vergi kaydının dört sınır itibarıyla taşınmaza uyup uymadığı saptanmamış, orman bilirkişi kurulunun taşınmaz üzerinde 10-15 yaşlarında ... ile 25-30 yaşlarında kestane ağaçları bulunduğu, alt tabakada orman gülleri, böğürtlen ve eğrelti bitkileri olduğunu bildirdiği halde sonuç bölümünde orman sayılmayan yerlerden olduğunu açıkladığı çelişkili raporu hükme esas alınmıştır. Eksik araştırma ve incelemeye, çelişkili bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, 1937 tarihli 624 nolu dayanak vergi kaydı, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu 291 ada 1 nolu taşınmazın batısında bulunan parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli yer ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan; bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğunun düşünülmesi; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak
kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte krokinin düzenlettirilmesi, dayanak vergi kaydı genişletilebilir sınırlar içeriyorsa, komşu kayıtlardan yararlanmak ve sabit sınırdan başlamak üzere yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Yasanın 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli; asıl taşınmazın kapsamı orman veya ormandan açma değil ise, miktar fazlasının, sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapmak suretiyle oluştuğunun kabul edilmesi ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 15/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.