Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4438 Esas 2022/6021 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4438
Karar No: 2022/6021
Karar Tarihi: 28.09.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4438 Esas 2022/6021 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2020/4438 E.  ,  2022/6021 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle öldürme

    Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafileri ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Dosya içeriğine göre, olay günü, gündüz vakti, sanık ...’in sevk ve idaresindeki otomobil ile meskun mahal dışında, yol yapımı nedeniyle trafik akışının iki yönlü sağlandığı tehlikeli virajlı, eğimli il yolunda seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde şerit ihlali yapıp karşı yönden gelen ve seyir durumunu bozduğu katılan sanık sürücü ...’ün sevk ve idaresindeki otomobil ile kendi şeridinde çarpıştıkları, ...’in aracına ait sol şeritten başlayıp sağa kendi şeridine yönelen 20 metre, sanık ...’ün otomobiline ait, seyrettiği şeritten başlayıp sola yönelen 24 metre fren izinin tespit edildiği olayda, sanık ...’in asli kusurlu olarak, ...’in ölmesine, katılan sanık ...’ün hayat fonksiyonlarını ağır (4.) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde, katılan ...’nun basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu, sanık ...’ün tali kusurlu olarak aracında yolcu olan ...’in ölmesine, katılan ...’in hayat fonksiyonlarını ağır (5.) derece etkileyecek nitelikte kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına neden olduğu, kaza tespit tutanağı, Adli Tıp Kurumu ... Trafik İhtisas Dairesi 04/11/2015 tarihli raporu, Adli Tıp Kurumu ... Trafik İhtisas Dairesi 06/08/2015 tarihli raporlarına göre sanık ...’in asli, sanık ...’ün tali kusurlu olduklarının tespit ve kabul edidiği olayda,
    A)Sanık ...’in mahkumiyetine yönelik hükme ilişkin sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesi ile birlikte 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin uygulanması bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusur durumuna, kaza tespit tutanağına itibar edilmesinin hukuka aykırılık yarattığına, raporların üstünkörü hazırlandığına, verilen cezanın usul ve Yasaya aykırı olduğuna yönelik, katılanlar vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK'nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölmesine, biri nitelikli iki kişinin yaralanmasına neden olan sanık hakkında, ... ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan daha fazla uzaklaşmak suretiyle ceza tayini yerine, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması,
    2-Kendilerini aynı vekille temsil ettiren ölenin mirasçıları olan ... ve ... lehine, sanık ... aleyhine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi,
    3-Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA,
    B)Sanık ...’ün mahkumiyetine yönelik hükme ilişkin sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2017/463 Esas, 2018/20 Karar sayılı ve 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK'nın 52/4. maddesi ile birlikte 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin uygulanması bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin kusur durumuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve erteleme hükümlerinin uygulanmamasına yönelik temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Sanık hakkında hükmedilen uzun süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
    2-Taksirle işlenen suçlarda iştirak hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, yargılama giderinin her bir sanığa sebebiyet verdikleri tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin “eşit oranda” tahsiline karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün (1-e) nolu bendi çıkarılarak yerine “- Sanığa verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının sanığın sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre TCK'nın 50/4 maddesi delaletiyle TCK’nın 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesine, TCK'nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine, TCK'nın 52/2. maddesine göre günlüğü takdiren 20 TL den paraya çevrilerek 12100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi ve hükmün yargılama giderlerine ilişkin (7) nolu bendinde yer alan ‘’sanıklardan eşit olarak’’ ibaresinin çıkarılarak yerine ‘’sanıklardan sebebiyet verdikleri oranda tahsili’’ ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 28.09.2022 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.









    Hemen Ara