Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/2599 Esas 2012/3859 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/2599
Karar No: 2012/3859

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/2599 Esas 2012/3859 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/2599 E.  ,  2012/3859 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02/04/2009 gün ve 2008/16014-5616 sayılı bozma kararında özetle; “Hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporu kesinleşmiş orman sınır hattına irtibatlı korokiye dayanmadığı gibi çekişmeli parsellerin eski tarihli memleket haritasındaki konumu gösterilmediğinden denetime olanak vermez. Ayrıca, yerel bilirkişi ve tanıklar ile tesbit bilirkişileri, çekişmeli parsellerin davacı ve davalı gerçek kişilerin babaları olan ...’den kaldığını, geçmişte ...tarafından kullanılmışsa da, onun ölümünden sonra köy içi mevkiindeki taşınmaz dışında kalan diğer parsellerin kimse tarafından kullanılmadığı, köy içi mevkiindeki sonradan 114 ada 24 parsel sayısı alan taşınmazın da ilkin ... tarafından bir iki yıl ekildikten ve ev onun tarafından kullanıldıktan sonra, onun da Pamukova’ya göçmesinden sonra, köylülerin birkaç yıl bazı bölümlerini ektikleri ve daha sonra bu parselin de kimse tarafından zilyet edilmediği bildirildiğine, Ziraat Uzmanı ve Orman Bilirkişileri tarafından çekişmeli parsellerin üzerinde son 10-20 yıldır tarım yapılmadığı ve üzerinde çevredeki ormanlardan doğal tohumlanma yoluyla yetişen çam fidanları ve ağaçları ile diğer orman refakat florası bulunduğu bildirildiğine göre, çekişmeli parsellerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilecek yerlerden olduğu tereddütsüz olarak söylenemez.
    Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.
    02.12.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4999 sayılı Yasanın 3. maddesi ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7. madde 1. fıkrası “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanların, hususi ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti ile 2 nci madde uygulamaları ile ilgili olarak kadastrosu kesinleşmiş yerlerde tespit edilen fenni hataların düzeltilmesi işleri orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü getirilmiş ve bu hükümle daha önce sınırlaması yapılmış olup da her hangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosunu yapma görev ve yetkisini vermiş ve 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı
    Orman Kanununa göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik’in 10. maddesinin (a) bendinde orman kadastro komisyonlarının aynı görev ve yetkisi tekrarlandıktan sonra 26/h maddesinde “Her hangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanlar,”ın devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı öngörülmüştür. Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazların niteliğinin belirlenip sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, Dava konusu 145 ada 2 parsel ve 114 ada 24 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın KABULÜ ile, taşınmazların tespitte belirtilen miktar ve vasıf ile; 1/4 payının 01/01/1952 doğumlu, Mustafa kızı, Cemile Ünez, 3/16 payının 27/03/1969 doğumlu, Rıza kızı, Hacer Ünez (Türetken), 3/16 payının 21/12/1970 d.lu, Rıza oğlu, Zeki Ünez, 3/16 payının 17/02/1972 doğumlu, Rıza kızı Ayşe Ünez (Gezer), 3/16 payının 04/07/1975 doğumlu, Rıza kızı Ayfer Ünez (Atıcı) adına tapuya kayıt ve tesciline, 107 ada 9 parsel ve 110 ada 8 sayılı taşınmazlara yönelik davanın REDDİ ile taşınmazların kadastro tutanaklarının iptaliyle tespitte belirtilen miktarda orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm müdahil Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1989 yılında yapılıp 22.11.1989 ila 22.05.1990 tarihleri arasında askı ilanı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu, ve 3302 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulaması bulunmaktadır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mahkemece dava konusu 8 ve 9 sayılı parsellerle ilgili kadastro tutanaklarının iptaline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 3. bendi üçüncü satırında yer alan “Kadastro tutanaklarının iptali” cümlesinin çıkartılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 14/03/2012günü oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara