Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/8740 Esas 2022/6024 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/8740
Karar No: 2022/6024
Karar Tarihi: 28.09.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/8740 Esas 2022/6024 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2021/8740 E.  ,  2022/6024 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ...'nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/2, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2017 tarihli ve 2017/612 esas, 2017/636 sayılı kararının 11/01/2018 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içinde 05/09/2020 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanması ile sanığın, 5237 sayılı Kanunun 179/2, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/02/2021 tarihli ve 2020/411 esas, 2021/25 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre,
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 251. maddesinde yer alan "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir" şeklindeki, aynı Kanunun geçici 5. maddesinde yer alan, "(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla; ...c) 250'ncı maddede düzenlenen seri muhakeme usulü ile 251 ve 252'ncı maddelerde düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümler, 1/1/2020 tarihinden itibaren uygulanır. d) 1/1/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" şeklindeki düzenlemeler ile, Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı kararı ile geçici 5. maddenin d bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş,…” ibaresinin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, söz konusu iptal kararının 5271 sayılı Kanunun 251. maddesinde işaret edilen hakkında basit yargılama yapılması mümkün görülen ancak 01/01/2020 tarihinden önce kovuşturma aşamasına geçildiği için basit yargılama yapılmayan suçlara ilişkin görülmekte olan davalarda gözetilmesinin gerektiği,
    Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 15/10/2020 tarihli ve 2020/8330 esas, 2020/13766 karar sayılı ilamında ''...17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nın 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin (Scoppola v İtalya (No: 3 – GC), No: 126/05, 22 Mayıs 2012) kararında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Kanunsuz ceza olmaz” başlıklı 7. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nin 7. ve 5271 sayılı CMK’nin 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,'' şeklinde de belirtildiği üzere,
    Somut dosya kapsamında, sanığın mahkumiyetine konu suçun, 5271 sayılı Kanunun 251. maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi olduğu, kararın 09/02/2021 tarihinde verildiği, Anayasa Mahkemesinin 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 sayılı kararının 19/08/2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdiği anlaşılmakla, karar tarihi itibariyle belirtilen iptal kararı sonrasında sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Mahkemesince bir değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde,
    Kabule göre de;
    Sanık hakkında, atılı suç nedeniyle 5237 sayılı Kanunun 179/2. maddesi gereğince belirlenen 1 ay hapis cezasından, aynı Kanunun 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak 25 gün hapis cezasına karar verilmesini müteakip, söz konusu cezanın anılan Kanunun 50/1-a maddesi uyarınca 25 gün adli para cezasına dönüştürülmesini takiben, gün adli para cezasının da anılan Kanunun 52. maddesi gereğince günlüğü 20,00 Türk Lirası üzerinden paraya çevrilerek 500,00 Türk Lirası adli para cezası yerine, 1.500,00 Türk lirası adli para cezasına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayininde, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek ... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 10/09/2021 gün ve 94660652-105-34-14319-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/10/2021 gün ve 2021/116104 sayılı ihbarnamesi ile Daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Dosya içeriğine göre; 27.08.2016 tarihinde kolluk tarafından yapılan rutin yol kontrolünde güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak şekilde 2,42 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.11.2017 tarihli, 2017/612 Esas, 2017/636 Karar sayılı kararı ile sanığın TCK'nın 179/3-2. ve 62/1. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 11.01.2018 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 05.09.2020 tarihinde aynı suçu işlediği ve sanığın mahkumiyetine karar verildiği, hükmün kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/02/2021 tarihli ve 2020/411 esas, 2021/25 sayılı kararı ile önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına karar verildiği, sanığa 23.02.2021 tarihinde tebliğ edilen kararın istinaf edilmeksizin 03.03.2021 tarihinde kesinleştiği,
    5271 sayılı CMK’nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi yeniden düzenlenmiş olan “Basit Yargılama Usulü” başlıklı 251. maddenin 1. fıkrasında yer alan “Asliye Ceza Mahkemesince iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve / veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenlemeye göre basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmama takdirinin mahkemeye bırakıldığı, kanun yararına bozma konusu yapılan kararda mahkemece genel hükümlere göre yargılamaya devam edilip karar verildiği gözetildiğinde mahkemenin uygulama yapılmayacağına yönelik takdirde bulunduğu anlaşılmakla;
    Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen ihbarnamedeki (1) numaralı bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmediğinden, ... Bakanlığının, ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/02/2021 tarihli ve 2020/411 esas, 2021/25 sayılı kararına yönelik (1) numaralı kanun yararına bozma isteminin, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE,
    2- Sanık hakkında TCK'nın 179/3-2, 62/1, 50/1-a. maddeleri gereğince belirlenen 25 gün adli para cezasının TCK’nın 52/2. maddesi gereğince günlüğü 20 TL üzerinden paraya çevrilerek 500 TL adli para cezası yerine, 1.500 TL adli para cezasına hükmedilmek suretiyle fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmemiş olup;
    Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen ihbarnamedeki (2) numaralı bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/02/2021 tarihli ve 2020/411 esas, 2021/25 sayılı kararının CMK'nın 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, hükmün altıncı paragrafında yer alan “1.500,00 TL” ibaresi çıkartılarak yerine “500 TL” ibaresinin eklenerek diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 28.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara