Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/6931 Esas 2022/6093 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6931
Karar No: 2022/6093
Karar Tarihi: 29.09.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/6931 Esas 2022/6093 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ve seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkındaki yasaya muhalefet suçlarından mahkum edildiği ancak bu mahkumiyetin temyiz edildiği belirtiliyor. Kararda, sanığa atfedilen suçların trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçuna ilişkin olduğu ve TCK'nın 179. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlendiği açıklanıyor. Ayrıca, kararda 5271 sayılı CMK'nın 251. maddesinde yer alan düzenleme ile basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebileceği belirtiliyor. Ancak, Anayasa Mahkemesinin 2020 yılında aldığı iki iptal kararı sonrasında, basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirileceği belirtiliyor ve kararda TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilerek sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade ediliyor. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozuluyor. Yukarıdaki kanun maddeleri ise şöyle açıklanabilir: TCK'nın 179. maddesi (2-3. fıkraları) trafik güvenliğini tehlikey
12. Ceza Dairesi         2020/6931 E.  ,  2022/6093 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkındaki Yasaya

    Trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve 298 sayılı seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkındaki Yasaya muhalefet suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığa isnat edilen eylemlerin, 5237 sayılı TCK'nın 179. maddesinin 2-3. fıkralarında düzenlenen ''trafik güvenliğini tehlikeye sokma'' suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK'nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ''üç aydan iki yıla kadar hapis cezası'' olarak belirlendiği, yine 298 sayılı Kanunun 170/1. maddesinde düzenlenen "içki yasağına aykırı hareketler" başlıklı suçun temel ceza miktarının "üç aydan altı aya kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK'nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ''Basit Yargılama Usulü'' başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ''Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.'' şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ''01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.'' şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı ve 16.03.2021 tarihli 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas-2021/4 Karar sayılı iptal kararları ile ''...kovuşturma evresine geçilmiş..., ...hükme bağlanmış...'' ibarelerinin, aynı bentte yer alan ''...basit yargılama usulü...'' yönünden Anayasa'ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle;
    Kovuşturma evresine geçilmiş veya hükme bağlanmış olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan kesinleşmiş hükümler haricindeki düzenlemelerin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ''mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.'' şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararlarının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin ve CMK'nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK'nın 7. maddesi ile CMK'nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ''Basit Yargılama Usulü'' yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebepten dolayı sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; 29.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara