Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/15618 Esas 2012/3840 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/15618
Karar No: 2012/3840

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/15618 Esas 2012/3840 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/15618 E.  ,  2012/3840 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... davalı ... mirasçıları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ..., tapuda davalı adına kayıtlı ... köyü 998 ada 7 ve 8 parsel numaralı sırasıyla 173,00 ve 361,00 m² yüzölçümündeki taşınmazların yörede 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre 1938 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken, yine yörede 1979 yılında yapılan ve 14.09.1979 tarihinde ilan edilen 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını belirterek, taşınmazların davalı adına olan tapu kaydının iptalini ve Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine, 998 ada 7 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan, bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfiyle işaretli 72,16 m² ve 998 ada 8 parsel içerisinde (C) harfiyle işaretli 158,28 m²"lik bölümlerin tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, bu bölümlerin 2/B alanında kaldığının tapunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... davalı ... mirasçıları vekili Av. ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce, 3116 sayılı Yasaya göre 1938 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra, 28/07/1980 tarihinde kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ile 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması, 1984 yılında aplikasyon, 2896 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulaması çalışmaları ve 1988 yılında 94 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca aplikasyon ve 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B uygulaması yapılıp kesinleşmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden davalının dava açıldıktan (19/11/2007) sonraki bir tarihte öldüğü (27/06/2009) anlaşılmaktadır. Borçlar Kanununun 35/1 ve 397/1. maddesi hükümlerine göre; müvekkilin ölümü ile vekalet ilişkisi son bulur. Borçlar Kanununun 397. maddesinin 2. fıkrasında da vekaletin son bulması müvekkilin menfaatlerini tehlikeye koyuyorsa, mirasçılar kendi işlerini kendileri görebilecek hale gelinceye kadar vekalet ilişkisinin devam edeceği belirtilmiştir. Miras bırakanın vermiş olduğu vekaletnamede, ölümden sonra vekalet ilişkisinin devam edeceğine dair bir açıklama bulunmamaktadır. Ayrıca her gerçek kişi, yaşadığı sürece taraf ehliyetine sahiptir. Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı devam edilmesine imkan yoktur. Ancak, genel olarak miras bırakanın alacakları, hakları ve borçları mirasçılara geçer. Açılmış bir davanın yargılaması sırasında, taraflardan birinin ölümü halinde, mirasçılarının halef olduklarının kabulü gerekir.
    O halde mahkemece; davalının yasal mirasçıları davaya dahil edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle davalı mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde gerçek kişilere iadesine 14/03/2011 günü oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara