Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12826 Esas 2010/2853 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/12826
Karar No: 2010/2853
Karar Tarihi: 16.3.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12826 Esas 2010/2853 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir tahliye-tazminat davasında, davalının kiralananı projeye aykırı değişiklikler yaparak zarar verdiği gerekçesiyle kiralanandan tahliyesine ve tazminat ödemesine karar verilmiştir. Davalı tarafından temyiz edilen kararda, tahliyeye ilişkin hüküm onanırken tazminat istemine ilişkin hüküm BOZULMUŞTUR. Kararda, kira sözleşmesi sona ermediği için tazminat isteminin kabul edilemeyeceği vurgulanmıştır. Kararda, Borçlar Kanunu'nun 266. maddesi de belirtilerek, kiralananın teslim alındığı durumda ve yöresel adete göre geri verilmesi gerektiği ve kira sözleşmesi sona ermediği için tazminat sorumluluğunun doğmayacağı ifade edilmiştir. Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu'nun 266. maddesi.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/12826 E.  ,  2010/2853 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye-tazminat davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık açıktan açığa fena kullanma nedeniyle kiralananın tahliyesi ve 10.296 TL tazminatın tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kiralananın tahliyesine ve 8.751.60 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin tahliyeye ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davalı vekilinin tazminata ilişkin temyiz itirazlarına gelince ;
    Davacı vekili, dava dilekçesinde, kiralananda 20.5.2003 tarihli sözleşme ile kiracı olan davalının sözleşme gereğince kiralananı gerekli özeni göstererek koruyup gözetmesinin, demirbaşlara bir zarar vermemesinin gerektiğini, ancak davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini, projenin tamamen dışına çıkarak değişiklikler yaptığını, binanın kolon ve kirişlerini tahrif ettiğini, bu hususun mahkeme aracılığı ile yaptırılan tespitte de saptandığını, tespit bilirkişisi raporuna göre kiralananın eski hale getirilmesi için 10.296 TL’nin gerektiğini belirterek, davalının akde aykırılık nedeniyle tahliyesini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.296 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın müvekkiline süreli ihtar gönderilmeden açıldığını, davanın bu yönden reddinin gerektiğini, esas açısından da davacının kiralananın oksijen kesimine dayalı imalat işinde kullanılacağını bildiğini, bu nedenle kiralananda yapılacak tadilatları kabul ettiğini, normal kullanmadan doğan bu değişikliklerin hor kullanma olarak değerlendirilemeyeceğini, davalının kiralananı sözleşmeye uygun şekilde ve özgülendiği amaç doğrultusunda kullandığını, yapılan işlerin davalının faaliyetleri için zorunlu olduğunu, kolonda yapılan tadilatın da bünyeye tesir etmediğini, aslında davacının gerçek amacının kira bedelini fahiş oranda artırmak olduğunu,davalının taşınmazı sözleşmenin sonunda eski hale getirebileceğinden tahliye sebebi olamayacağını belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.6.2003 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kiralananın depo ve imalat işinde kullanılacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmede kiralananda kiracı tarafından yapılacak tadilatlar konusunda bir düzenleme yer almamaktadır. Davacı işbu sözleşmeye dayanarak davalı kiracının kiralananda projeye aykırı değişiklikler yaptığından ve kiralanana zarar verdiğinden söz ederek istemde bulunmuştur. Bu durumda ortada geçerli ve halen devam etmekte olan bir kira sözleşmesi olup kiralananda yapılan değişiklikler ve verilen zarar nedeniyle tazminat hakkının doğduğu kabul edilemez. Çünkü kiralananı geri verme borcuna aykırı davranıldığı bu aşamada ileri sürülemez. Gerçekten Borçlar Kanunu’nun 266. maddesi hükmüne göre kiralanan ne durumda teslim alınmış ise kiranın bitiminde o durumda ve yöresel adete göre geri verilmelidir. Kira sözleşmesi sona ermediğinden kiralananı geri verme borcu henüz doğmamıştır. Kiranın bitiminde değişiklikler giderilmeksizin kiralananın iade edilmesinin söz konusu olması halinde tazminat sorumluğu doğacağından mahkemece tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, tazminat isteminin de kabul edilmesi doğru görülmediğinden kararın tazminata ilişkin olarak bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ. Yukarda ( 1) No’lu bentte yazılı nedenlerle tahliyeye ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, yukarda ( 2 ) No’lu bentte yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün tazminata yönelik olarak BOZULMASINA, onanan kısım için istek halinde aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene iadesine, 16.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara