Esas No: 2020/4391
Karar No: 2022/6065
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4391 Esas 2022/6065 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2020/4391 E. , 2022/6065 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle öldürme suçundan yapılan yargılama sonucunda, sanığın TCK’nın 85/1, 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca sanığın 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 09.07.2010 tarih, 2009/302 Esas - 2010/318 Karar sayılı kararının 17.07.2010 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın, deneme süresi içerisinde 18.03.2015 tarihinde işlediği TCK’nın 86/2. maddesinde düzenlenen basit yaralama suçunu ve TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu işlediği iddiası ile açılan kamu davasında ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/10/2015 tarih 2015/196 Esas - 2015/554 Karar sayılı kararı ile sanığın tehdit suçundan ve basit yaralama suçundan mahkumiyetine karar verildiği, hükmün 17/12/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/02/2016 tarihli ve 2016/17 Esas - 2016/227 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin sair itirazlarının reddine, ancak;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediği ihbarı üzerine yeniden yapılan yargılamada, sanığa bu 5271 sayılı CMK'nın 193. maddesi uyarınca duruşmaya katılmadığı takdirde "daha önce açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanacağı" şeklinde ihtarat içerir usulüne uygun çağrı kağıdı gönderilmediği, CMK’nın 176/2. maddesi ihtaratını içerir çağrı kağıdı gönderildiği anlaşılmakla, duruşmada hazır bulunmayan sanık hakkında hükmün açıklanarak hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, 29.09.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.