Esas No: 2021/8755
Karar No: 2022/6070
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/8755 Esas 2022/6070 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/8755 E. , 2022/6070 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi:Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ...'nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3. maddesi delaletiyle 179/2, 62/1 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 251/3. maddeleri gereğince 3 ay 22 gün adlî para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Kanunun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair ... 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/12/2020 tarihli ve 2020/608 Esas - 0/763 sayılı Krarının kapsayan dosya incelendi.
01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanunun 8/1. maddesinde, ''Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326. maddeleri uygulanır.'' şeklinde yer alan hüküm gözetildiğinde, 1412 sayılı Kanunun 305/son maddesine göre miktar itibariyle kesin olan adli para cezalarının tekerrür uygulamasına esas alınamayacağı,1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 305. maddesinde yer alan "Ceza Mahkemelerinden verilen hükümler temyiz olunabilir. Ancak, on beş sene ve ondan yukarı hürriyeti bağlayıcı cezalara ait hükümler hiç bir harç ve masrafa tabi olmaksızın Yargıtayca re'sen tetkik olunur. 1. (Değişik: 18/11/1992 - 3842/28 md.) İki milyar liraya kadar (İki milyar dahil) para cezalarına dair olan hükümler, (1) 2. (Değişik: 18/11/1992 - 3842/28 md.) Yukarı sınırı on milyar lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren suçlardan dolayı verilen beraat hükümleri, (1) 3. Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler, Temyiz olunamaz. Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz..." şeklindeki düzenlemenin Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarih olan 20/07/2016 tarihine kadar geçerlilik arz ettiği,
Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesiyle birlikte 20/07/2016 tarihi itibariyle artık 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun istinaf başlıklı 272. maddesinin yürürlük kazanması ile birlikte anılan maddenin ilk halinde 1412 sayılı Kanundaki gibi kesin olan hükümlerin tekerrüre esas alınamayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmaması sebebiyle kesin nitelikteki adli para cezaları tekerrüre esas oluşturabiliyorken, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 272. maddesinde yer alan "(1) İlk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, on beş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, bölge adliye mahkemesince re'sen incelenir. (2) Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir. (3) Ancak; a) (Değişik: 31/3/2011-6217/23 md.) Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üç bin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine, b) Üst sınırı beş yüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine, c) Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere, Karşı istinaf yoluna başvurulamaz." şeklindeki düzenlemenin son fıkrasına 14/04/2020 tarihinde 7242 sayılı Kanunun 17. maddesiyle yapılan değişiklikle eklenen "Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz" şeklindeki cümle gereğince, kesin nitelikteki adli para cezasına dair mahkumiyet hükümlerinin tekerrüre esas alınamayacağının anlaşıldığı nazara alındığında,Somut olayda; tekerrüre esas alınan sanığa ait adli sicil kaydında bulunan ... 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 02/10/2017 tarihli ve 2017/845 Esas - 2017/786 sayılı Kararıyla verilen 1.500,00 Türk lirası adlî para cezasının, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği ve 5271 sayılı Kanunun istinafa ilişkin hükümlerinin yürürlüğe girdiği 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kesin nitelikte, doğrudan adli para cezası olduğunun anlaşılması karşısında, Ceza Genel Kurulunun 02/07/2020 tarihli ve 2019/13-123 Esas - 2020/334 Karar sayılı ilamında da kabul edildiği üzere sanığın tekerrüre esas alınan kesin nitelikteki adli para cezasına dair mahkumiyet hükmünün, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 272. maddesinin son fıkrasında yer alan "Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz." şeklindeki cümle gereğince, tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın adli sicil kaydında başkaca tekerrüre esas alınabilecek niteliğe haiz ilamın da bulunmadığı cihetle, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına dair yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ... Bakanlığının 12/07/2021 gün ve 94660652-105-06-8735-2021-Kyb kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.09.2021 gün ve 2021/8755 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:15/04/2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 17. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 272. maddesinde, "(1) İlk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, on beş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, bölge adliye mahkemesince re'sen incelenir. (2) Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir. (3) Ancak; a) (Değişik: 31/3/2011-6217/23 md.) Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine, b) Üst sınırı beş yüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine, c) Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere, Karşı istinaf yoluna başvurulamaz. Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz" şeklinde düzenleme yer almaktadır.İncelenen somut olayda; sanığın tekerrüre esas alınan ... 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.10.2017 tarihli, 2017/845 Esas - 2017/786 Karar sayılı ilâmı ile doğrudan verilen 1500 Türk Lirası adli para cezasının verildiği tarihte miktar itibariyle kesin nitelikte olduğu, bu sebeple tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde tekerrüre esas başkaca mahkumiyetinin de bulunmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında yazılı şekilde tekerrür hükümlerinin uygulanması hukuka aykırı bulunmuş olup;Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, ... 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/12/2020 tarihli ve 2020/608 Esas - 2020/763 sayılı Kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMK'nın 309/4-d. maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanmasına ilişkin 5. paragrafın çıkarılmasına, hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılmasına, infazın ve müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.