Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/13595 Esas 2012/3800 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13595
Karar No: 2012/3800

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/13595 Esas 2012/3800 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/13595 E.  ,  2012/3800 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 16.04.2007 gün 2292-5093 sayılı kararında özetle: "Yörede 1973 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü 682 parsel sayılı 8450 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Ağustos 1941 tarih 82 numaralı tapu kaydı revizyon gösterilerek ... ve müşterekleri adlarına tespit edilmişse de, Orman Yönetiminin itirazı tapulama komisyonunca kabul edilerek 07.03.1978 tarih, 31 sayılı kararla taşınmazın orman niteliği ile Orman Bakanlığı adına tesciline karar verilmiş, ancak tescil işlemi yapılmamıştır.
    Yörede 1996 yılında 2859 sayılı yasaya göre yapılan yenileme çalışmalarında 147 ada 49 sayılı parsel 8438.75 m2 bölümün tarla olarak tespiti yapılıp, taşınmazın güneyde 64.15 m2 bölümünün 152 ada 1 parsel sayılı orman parseli içerisinde kaldığı belirtilerek gerekli düzeltme yapıldıktan sonra askıya çıkartılıp kesinleşmiş olmasına karşın yine tescil işlemi yapılmamıştır.
    Davacıların tapu kaydına dayanarak açtıkları komisyon kararının iptaline ilişkin davanın kısmen kabulüne, ... köyü eski 682, yeni 147 ada 49 parsel sayılı taşınmazın 8400 m2 bölümün 7/20’şer pay oranıyla davacı..., ... adlarına, 2/20’şer hissesinin ... ... ve ... adına tapuya Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde ... ve ... Köyleri orman kadastro sınırlarının iç içe girdiği ve çakıştığı anlaşıldığı halde; bu iki köye ait orman kadastro haritaları getirtilip kenarlaştırma yoluyla çakıştırılmamış, sadece iki orman sınır noktasını gösteren kroki esas alınarak hüküm kurulmuş, hükme esas alınan kroki tahdit haritası ile çelişkili olduğu halde mahkemece çelişki giderilmemiştir.
    Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte; 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Yasasına
    Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır, sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak, ... ve ... Köylerine ait orman kadastro harita ve tutanakları uygulanmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, ... ve ... köylerine ait orman kadastro haritaları çakıştırılarak her iki haritadaki OTS noktaları da ayrı ayrı gösterilmeli, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek ve yine ... (Cantürk) yönünden komisyon kararının kesinleştiği de gözönünde bulundurularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne, 147 ada 49 parselin krokide 5353.27 m2 işaretli bölümünün 7/20’şer pay oranıyla davacı..., ... adlarına, 2/20’şer hissesinin ... ... adına , 2/20 payının Orman Yönetimi adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin kısmın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1973 yılında yapılan arazi kadastrosu, 3116 sayılı Yasaya göre 09.10.1946 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1744 sayılı Yasaya göre 14.09.1978 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
    Yörede 1973 yılında yapılan kadastro sonucunda, ... köyü 682 parsel numaralı taşınmazın... mirasçıları adına yapılan tespitine Orman Yönetimince itiraz edilmesi sonunda kadastro komisyonunun 07.03.1978 tarihli kararı ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş ancak bu karar infaz edilmemiştir.
    Taşınmazın tespit tutanağına ekli belgelerden 07.03.1978 tarihli komisyon kararı... mirasçıları olan davacılar ..., ..., ... , ... , ... , ... imzasına 21.09.1979 tarihinde tebliğ edilmiş görünüyorsa da; davacılar vekili tarafından 18.11.1998
    tarihli dava dilekçesiyle komisyon kararının usulüne uygun tebliğ edilmediği, yalnızca ... tebligat yapıldığı, diğer mirasçıların ise ... ikamet etmedikleri bu nedenle komisyon kararının kesinleşmeyeceği iddiasıyla ... dışındaki mirasçılar adına eldeki dava açılmıştır. ... ise dava tarihinden önce 18.07.1990 tarihinde ölmüştür.
    Mahkemece yapılan araştırma inceleme sonucu, çekişmeli taşınmazın tamamı 1973 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ise de, 1978 yılında hem 6831 sayılı Yasanın 1. madde hem de 1744 sayılı Yasa 2. madde uygulaması yapmak üzere görevlendirilen 3 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından (A) işaretli 3046 m2 bölümünün içeri alındığı, 5353 m2 bölümünün ise halen orman kadastro sınırları dışında olduğu belirlenerek, dışarıda kalan bölümün ..."in payı Orman Yönetimine verilmek suretiyle diğer davacılar ile Orman Yönetimi adına paylı olarak tesciline karar verilmiş, tutanağın tümü davalı olduğu halde (A) bölümü hakkında sicil oluşturulmamıştır.
    Kadastro hakiminin infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, doğru sicil oluşturması, taşınmazların hangi nitelikle, kim adına tescil edileceğini hüküm yerinde doğru olarak göstermesi kamu yararındandır. ... mirasçıları arasında iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereğince zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu gözetildiğinde taşınmazın hisseli olarak Orman Yönetimi ve gerçek kişiler adına tescil edilmesi doğru olmadığı gibi, kararın bu hali ile infazı da olanaklı değildir ve dairenin 16.04.2007 günlü bozma kararında ... yönünden komisyon kararının kesinleştiğinin belirtilmesi de maddi yanılgıya dayalıdır. O halde, mahkemece, orman sınırı dışında kalan bölümün... mirasçıları adına veraset ilamında gösterilen paylar oranında tesciline karar verilmeli ve kalan bölüm hakkında da toplanan delillere göre sicil oluşturulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 14.03.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara