Esas No: 2019/12333
Karar No: 2022/6060
Karar Tarihi: 29.09.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/12333 Esas 2022/6060 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2019/12333 E. , 2022/6060 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’ın beraatlerine, imar kirliliğine neden olma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...’ın beratlerine ilişkin hükümler ile 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ... ve ... hakkında tesis edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, katılan vekili, sanıklar ... ve ... müdafii ile sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
... adına katılma talebinde bulunulduğu ve katılma kararı bu yöndeki dilekçeye istinaden verildiği halde, gerekçeli kararda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının katılan olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak değerlendirilmiştir.
I- 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ... ve ... hakkında tesis edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik adı geçen sanıklar müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı, sanık ... hakkındaki karara katılan vekili tarafından yapılan itirazın, ... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/01/2016 tarih ve 2016/7 değişik ... sayılı kararı ile kesin olarak sonuçlandırıldığı, sanık ... hakkındaki kararın ise itiraz edilmeden 10/12/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, katılan vekilinin, adı geçen sanıklar hakkındaki karara yönelik temyiz istemi bakımından dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
II- Katılan vekilinin, imar kirliliğine neden olma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince:
Mağdur kavramı gibi kanunda açıkça tanımlanmamış olan “suçtan zarar görme” kavramının, gerek Ceza Genel Kurulu, gerekse Özel Dairelerin yerleşmiş kararlarında; “suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali” olarak anlaşılıp uygulandığı, buna bağlı olarak da dolaylı veya muhtemel zararların, davaya katılma hakkı vermeyeceğinin kabul edildiği, bu hususun, Ceza Genel Kurulunun 11/04/2000 gün ve 65–69, 22/10/2002 gün ve 234–366, 04/07/2006 gün ve 127–180, 03/05/2011 gün ve 155–80, 21/02/2012 gün ve 279–55, 15/04/2014 gün ve 599-190, 28/03/2017 gün ve 214-206 sayılı kararlarında; “dolaylı veya muhtemel zarar, davaya katılma hakkı vermez” şeklinde açıkça ifade edildiği ve Ceza Genel Kurulunun 25/03/2003 gün ve 41–54 sayılı kararında da “tazminat ödenmesi, itibar zedelenmesi ve güven kaybı” gibi dolaylı zararlara dayanarak kamu davasına katılmanın olanaklı olmadığının kabul edilmesi karşısında; katılan ... Bakanlığının imar kirliliğine neden olma suçundan açılan davaya katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla, katılan ... vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,
III- 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde de:
... ili, ... İlçesi, ... Mahallesi'nde kain, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 10/06/1978 gün ve A-1206 sayılı kararı ile tescilli kentsel sit alanında kalıp, ... Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 14/12/2001 gün ve 903 sayılı kararıyla tescil edilen taşınmazda yapılan incelemeler sonunda düzenlenen 01/03/2013 tarihli raporda, cafe-bar kullanımının, yapının güneydoğu cephesinde yer alan tek katlı eklentinin üzerindeki terasın ve Kurulun 20/02/2002 gün ve 1102 sayılı kararı ile kaldırılması gereken duvar ve pergolenin kaldırılmadığının, yapının ikinci katında pencere önüne tuğla duvar örüldüğünün, güneybatı cephesindeki eklenti WC’nin izinsiz yapıldığının tespit edilmesi üzerine taşınmaz malikleri olan sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında tescilli yapıda gerçekleştirilen eylemlere yönelik olarak 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açıldığı, sanıkların aşamalardaki birbiriyle tutarlı savunmalarında, taşınmazda bulunan Budha Bar isimli işletmenin akrabaları ve diğer hissedarları olan sanık ... ile sanık ...’in ortakları olan diğer sanıklar ... ve ... tarafından işletildiğini, suça konu müdahalelerin kendileri tarafından yapılmadığını beyan ettikleri, haklarında aynı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ...’ın aşamalardaki savunmalarında, Budha isimli işyerini kiracı olarak işlettiklerini, suça konu müdahalelerin orijinal haline getirildiğini, işletmenin bütün izinlerinin alındığını beyan ettiği, dosya kapsamında mevcut 01/03/2011 tarihli kira sözleşmesinde, kiracının, mal sahibinin rızası ile Anıtlar Yüksek Kurulunun koyduğu kurallara ve mevzuata uygun makul tadilatları yapabileceğinin hükme bağlandığı, kira süresinin beş yıl olduğu anlaşılmakla, mahkemece, suça konu müdahalelerin, cafe-bar kullanımına uygun olarak kiracı sanıklar ..., ... ve ... tarafından yapıldığının, sanıklar ..., ..., ... ve ...’ın dava konusu taşınmazın müşterek olmalarından başka taşınmazın kullanımına katılmadıkları değerlendirilerek beraatlerine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
V- Sanıklar ... ve ... müdafinin imar kirliliğine neden olma suçundan adı geçen sanıkların beraatlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde ise:
Sanıklar müdafinin temyiz isteminin vekalet ücretine hasren olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Sanıklar hakkında, aynı yargılamada imar kirliliğine neden olma suçundan beraat kararı, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, sanıkların atılı suçu işlediklerinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, sanıklar müdafinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
V- 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelik adı geçen sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde:
Yapılan yargılama sonunda, sanığın üzerine yüklenen suçu işlediğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükme yargılama giderlerinden önce gelmek üzere, “Kendisini vekil ile temsil ettiren sanık ... lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu 1.500 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 29/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.