16. Hukuk Dairesi 2011/7596 E. , 2012/4428 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 117 ada 15; 118 ada 2 ve 16; 121 ada 15, 20 ve 22 parsel sayılı sırasıyla 425,61, 4078,66, 5023,48, 706,08, 2455,61 ve 1014,28 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, 118 ada 8 parsel sayılı 1734,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve hibe nedenine dayanılarak davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... irsen intikal ve taksim nedenine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli 117 ada 15, 118 ada 2 ve 16, 121 ada 15 ve 22 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı ... tarafından davalılardan ..."e bırakıldığı, aynı şekilde çekişmeli 121 ada 20 parsel sayılı taşınmaz ile davacı adına tescil edilen dava dışı aynı ada 21 parselin de ... tarafından oğluna, davacıya da hakkını vermek üzere bırakıldığı ve davacının bu durumu adına tescil edilen taşınmazı kullanmak suretiyle kabul ettiği; çekişmeli 118 ada 8 parsel sayılı taşınmazın da tarafların kök murisinden gelmeyip satın alma yoluyla diğer davalı ..."nun haricen edindiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı, çekişmeli taşınmazların kök muris ..."den kaldığını, murisin ölmeden önce çekişmeli taşınmazları çocukları arasında paylaştırdığını, oğullarını da kız çocuklarının hakkını vermesi için görevlendirdiğini, hakkını da kardeşi ..."in vermesi gerektiğini ileri sürerek, çekişmeli taşınmazlardaki hissesi oranında adına tescil istemiyle dava açmıştır. Ancak mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yetersizdir. Keşif mahallinde yerel bilirkişi olarak tespit bilirkişisi dinlenmiş, bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmemiştir. O halde doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi ve aynı yöntemle belirlenecek taraf tanıkları ve tüm tespit bilirkişileri huzurunda keşif yapılarak öncelikle çekişmeli taşınmazlardan 118 ada 8 parsel sayılı taşınmazın öncesinin kök muris ..."e ait olup olmadığı kesin olarak belirlenmeli, ..."den kalan taşınmazların sağlığında erkek çocuklarına paylaştırılıp paylaştırılmadığı, davacı ..."nin payının davalılardan ..."in miras bırakanı ..."e verilen taşınmazlardan olup olmadığı, (önceki keşifte davacıya da muris tarafından taşınmaz verildiği şeklindeki beyanlar da dikkate alınarak) bu şekilde ..."e bırakılan yerler olduğunun anlaşılması halinde davacıya payının ne şekilde verildiği hususlarında mahalli bilirkişi ve tanıklardan somut verilere dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; tespite aykırı sonuca varılması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30. maddesi gereğince tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmek suretiyle aykırılığın giderilmesine çalışılmalı; davacının iddia ettiği şekilde, ..."e verilen taşınmazların davacıya ait olacak pay da içerisinde kalmak üzere verildiği sonucuna varılması halinde, davacının taşınmazlarda 1/2 payı bulunduğu göz önünde bulundurulmak suretiyle, toplanan ve toplanacak tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.