Esas No: 2021/4263
Karar No: 2022/6162
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4263 Esas 2022/6162 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/4263 E. , 2022/6162 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi:Ağır Ceza Mahkemesi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Davanın niteliğine göre, davacı vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;Tazminat talebinin dayanağı olan ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/136 Esas – 2012/26 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek suçundan 09.01.2009-04.02.2010 tarihleri arasında 391 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda mahkumiyetine hükmedildiği, mahkumiyet hükmünün Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2015/1272 esas, 2015/3207 karar sayılı ilamı ile 07.10.2015 tarihinde onandığı, tutuklam tarihi itibariyle davanın yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa tabi olduğu anlaşılmakla;
Davacı vekilinin makul sürede yargılama yapılmadığı gerekçesi ile CMK’nın 141/1-d maddesi gereğince 20.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece davacı vekilinin özel vekaletnamesinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine hükmedilmesi üzerine Dairemizce yapılan incelemede, davacı hakkında vasisi bulunması nedeniyle vasiye açılan davaya muvafakatinin olup olmadığı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden sair yönleri incelenmeksizin hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp; davacının Kapatılan ... 6. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. maddesi ile görevli)'nin 2009/136- 2012/26 sayılı dosyasında birleşen dosyalarla birlikte kendisi dahil 38 sanıkla beraber 14.05.2009 tarihinde düzenlenen iddianame ile yargılandığı, hükmün 03.04.2012 tarihinde verildiği ve temyiz incelemesi sonucu hükmün Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 07.10.2015 tarih 2015/1272 esas, 2015/3207 karar sayılı ilamı ile onandığı, davacıya atfedilen suçların ciddi ve ağır olduğu, atılı suçlara ilişkin delillerin sayısı ve niteliği, eylem ve sanık sayısı ile eylemlerin niteliğinden hareketle dosyanın karmaşıklık düzeyi de dikkate alındığında yargılamanın makul sürede tamamlandığı, davacının yargılama süresi boyunca tutuklu kalmadığı mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı lehine tazminat isteme şartlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmesinde usule ve kanuna aykırı yön bulunmadığından, davacı vekilinin davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 03.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.