20. Hukuk Dairesi 2011/15765 E. , 2012/3769 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
2009 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan ve 02.06.2010 - 01.07.2010 tarihleri arasinda ilan edilen kullanım kadastrosu sırasıda ... mahallesi 351 ada 6, 7, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve davalıların kullanımında olduğu açıklaması yazılarak tarla niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı vekili, 31.08.2010 tarihli dava dilekçesinde, taşınmazların davacının zilyetliğinde olduğu iddiasıyla, beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece 6, 8 ve 9 parsellere ilişkin davanın reddine, 7 parsele ilişkin davanın kabulü ile davacının kullanımında olduğu ibaresinin beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca açılan, şerhin değiştirilmesi niteliğindedir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen ek 4. maddesinde “6831 sayılı Orman Kanununun 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2"nci maddesi ile 23/09/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2"nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu kanunun 11"inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü yer almaktadır.
Mahkemece, davacının babası ... ile 6 ve 7 parsellerde lehine kullanım şerhi verilen davalı ... ve ... "nin babası ... arasında yapılan, Haziran 1977 tarihli satış senedinin çekişmeli 351 ada 6, 7, 8 ve 9 parsellerin tümünü kapsadığı, ancak 7 parselde taşınmazı satın alan ... kızı ..."ün 1992"den sonra zilyedliğinin bulunmadığı gerekçesiyle bu parsel yönünden davanın kabulüne, diğer parselleri ise davalıların kullandığı belirlenerek bu parseller yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de;
Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, çekişmeli taşınmazları satın alan ... bu taşınmazı çocukları Ganime ve Kenan arasında paylaştırdığını ifade etmişler, davacı tanıkları davacının 7 parsele ev yaptığını, diğer parsellerdeki kullanım durumunu bilmediklerini; davalıların tanıkları ise, taşınmazın şerh sahibi davalıların kullandığını, davacının kullanıp kullanmadığını bilmediklerini ifade etmişlerdir.
Mahkemece dosyaya getirtilen ... "a ait nüfus kaydından ... ve ... dışında çocuğunun bulunmadığı anlaşılmaktaysa da, 8 ve 9 parsellerde lehine kullanım şerhi verilen ... ve ..."nın ve babaları ... "in kim olduğu,1977 tarihli satış senedinin bütün taşınmazlara ait olduğu kabul edildiğine göre, 8 ve 9 parsel sayılı taşınmazların şerh sahibi davalılara hangi yolla geçtiği yönünde araştırma yapılmadan eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiştir.
Bu sebeple mahkemece, taraflara delillerini bildirmeleri için uygun bir önel verilmeli, bundan sonra mahallinde yapılacak keşifte yerel bilirkişi, tutanak tanıkları ve taraf tanıklarından taşınmazların tamamının satışa konu olup olmadığı, kimden kime kaldığı, kim veya kimler tarafından ne şekilde ve ne kadar süreyle kullanıldığı, Hakime"nin 1992 yılında evlenip köyden ayrılması üzerine 7 parsel sayılı taşınmazı kimin kullandığı, kullananların zilyetliği kendi adına mı, yoksa başkası adına mı sürdürdüğü araştırılmalı, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ve davalılardan ..."ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 14.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.