Esas No: 2021/4759
Karar No: 2022/6121
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4759 Esas 2022/6121 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/4759 E. , 2022/6121 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 21.03.2018 tarihli, 2018/201 Esas, 2018/938 Karar sayılı "düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının 47.530 TL olduğu ve davacı lehine hükmedilen toplam 71.400 TL tazminat miktarı davalı açısından kesin olmadığından tebliğnamedeki davalı vekilinin temyiz isteminin reddini isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/100 Esas – 2016/37 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının suç işlemek için kurulan örgüte üye olmak ve devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme suçlarından 02.07.2012 – 05.07.2012 tarihleri arasında 3 gün, 09.07.2012 – 27.09.2012 tarihleri arasında 445 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 21.10.2016 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 395.300 TL maddi, 1.000.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece maddi tazminatın reddine, 70.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı lehine vekalet ücreti olarak 1.400 TL maddi tazminata hükmedilmek suretiyle düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;
Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde eksik manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış olup;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin davanın reddi, karşı vekalet ücreti verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizce gidilen görüş değişikliğine göre; tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında beraat etmiş olması nedeniyle davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiği, maktu vekalet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceğinin lüzumu,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5271 sayılı CMK'nın 303/1. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı madde uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendine eklenen “Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, kendisini tazminata esas dosyada vekille temsil ettirdiğinden verilen 3.600 TL vekalet ücretinin usulüne uygun düzenlenen serbest meslek makbuzunda belirtilen " 5.000 TL" vekalet ücretinden mahsubu ile "1.400 TL " vekalet ücretinin maddi tazminat olarak kabulü ve serbest meslek makbuz tarihi olan 07/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hazineden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine” ibaresinin hükümden çıkarılması ve yerine “Davacının maddi tazminat talebinin reddine” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK, ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 21.03.2018 tarihli, 2018/201 Esas, 2018/938 Karar sayılı kararına karşı yapılan temyiz isteminin isteme aykırı olarak 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE; 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/1. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ... Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 03.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.