Esas No: 2011/8267
Karar No: 2012/4370
Karar Tarihi: 21.05.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/8267 Esas 2012/4370 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında temyiz incelemesine konu 162 ada 171 parsel sayılı 19.918 meterkare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içerisinde satın alma ve zilyetlik nedeniyle çekişmeli parselin kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacının davasını ispat edemediği gerekçe gösterilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve uygulama hüküm kurmak için yeterli değildir. Temyize konu taşınmaz davalı adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tespit edilmiş, davacı ise satın alma ve zilyetliğe dayanarak dava açmıştır. Mahkemenin gerekçesinde ise taşınmazın1964 yılında yapılan toprak tevzi çalışmaları sırasında 1929 tarih 5 ada 1 ve 20 parsel sayılı tapu kayıtları nedeniyle davalı tarafın miras bırakanı adına belirtildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının dayanak olarak dosyaya ibraz ettiği satış vaadi senedinde de 1 parsel sayılı taşınmazda ... payının davacıya satış vaadinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece gerek bu belirtmelik tutanağında belirtilen tapu kayıtları gerekse davacının dayandığı satış vaadi senedi uygulanıp, kapsamları belirlenip taşınmazın davacıya intikal edip etmediği araştırılmadığı gibi, taşınmaz üzerinde ne zamandan beri kimin zilyet olduğu konusunda da dinlenen bilirkişi beyanları çelişkili olup bu hususta davacının bilahare istediği tanıkları da dinlenmemiş, dinlenmeme sebebi de gösterilmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için çekişmeli parselin belirtme tutanağında gösterilen tapu kayıtları ilk tesisinden itibaren tüm tesis ve tedavülleri ile getirtilmeli, davacı tanıkları ve senet tanıkları hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılarak, keşif sırasında tapu kayıtları ve davacı senedi okunup, tapu kayıtlarının ve davacı senedinin sınırları mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek göstertilmeli ve tapu kayıtlarının ve davacı senedinin taşınmazı kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlenmeli, çekişmeli parselin kayıt kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde 3402 sayılı Yasa"nın 13/B-b maddesinde belirtilen koşuların oluşup oluşmadığı değerlendirilmeli, aksi takdirde zilyetlik koşullarına göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği düşünülmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de çekişmeli 162 ada 171 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tescil hükmü kurulmaması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.