Esas No: 2012/3484
Karar No: 2012/4350
Karar Tarihi: 21.05.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/3484 Esas 2012/4350 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 115 ada 114 parsel sayılı 2.126,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve zilyetlikle iktisap edilemeyeceği iddiası ile Hazine adına tapuya tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 115 ada 114 sayılı parselin ham toprak vasfıyla davacı Hazine adına tesciline, taşınmaz içerisindeki kargir evin davalı ..."a ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının temyiz itirazları, çekişmeli taşınmazın zeminin Hazine adına tapuya tesciline, davacı Hazinenin temyiz itirazı ise açıkça muhdesata ilişkin hükme yöneliktir. Yargıtay Hukuk Daireleri, temyiz incelemesinde, temyiz nedenleri ile bağlı değil ise de, temyizin kapsamı ile bağlıdır. Bu nedenlerle, her iki tarafın temyiz istemlerinin, temyiz kapsamları dikkate alınarak ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmiştir.
1- Yukarıda da açıklandığı üzere, davalının temyiz istemi, çekişmeli taşınmazın Hazine adına tesciline dair hükme yönelik olup, davanın reddi ile tespit gibi tescil kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir. Çekişme konusu taşınmazın kamu orta malı niteliğinde yayla olduğu mahkemece yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Öncesi kamu orta malı niteliğinde yayla olan taşınmazların, üzerlerindeki zilyetlik hangi süreye ulaşırsa ulaşsın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinilmesi mümkün bulunmamaktadır. Davalının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde değildir. Diğer taraftan, mahkemece çekişmeli taşınmazın yayla olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmesi gerekirken, ham toprak vasfıyla davacı Hazine adına tescil kararı verilmesi isabetsiz ise de, bu karar yalnızca davalı tarafından temyize konu edilip söz konusu husus temyiz kapsamı dışında kaldığından, aleyhe bozma yasağı ve temyiz edenin sıfatı dikkate alınarak bozma konusu yapılmamıştır.
2- Davacı Hazinenin temyiz istemi ise açıkça, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan kargir evin davalı lehine muhdesat olarak gösterilmesine ilişkin olup, çekişmeli taşınmazın ham toprak vasfıyla Hazine adına tesciline ilişkin hüküm temyize konu yapılmamış; bu bölüme ilişkin hükmün onanması talep edilmiştir. Davacı Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazın ham toprak vasfıyla Hazine adına tesciline ilişkin hükmün onanması talep edilmiş olmakla, davacı Hazine yönünden taşınmazın niteliği hususu hukuken
kesinleşmiştir. Hazinenin temyizi, çekişmeli taşınmaz üzerine 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 19. maddesince verilen muhdesat şerhine yöneliktir. Taşınmazın zemininin özel mülk olarak Hazine adına kesinleşmesi karşısında, 3402 sayılı Yasa"nın 19. maddesi gereğince, kadastro tespit gününde çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan ve taşınmaz malikine ait olmayan muhtesatın gösterilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı Hazine ile davalının temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden ayrı ayrı reddi ile hükmün ONANMASINA, 21.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.