Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/915 Esas 2012/3717 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/915
Karar No: 2012/3717

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/915 Esas 2012/3717 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/915 E.  ,  2012/3717 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kadastrosu sırasında, Sakarya Kadastro Müdürlüğünce, ... ilçesi ... köyü 132 ada 3 parsel sayılı 8099,11 m² yüzölçümündeki taşınmaz 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu ancak taşınmazın Karasu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/25 esas sayılı dosyası ile mülkiyete yönelik olarak davalı olduğu belirtilerek parselin kullanıcısının ve malikinin mahkemece belirlenmesi için tutanağın malik ve beyanlar hanesi boş bırakılarak kadastro tutanak aslı 3402 sayılı Yasanın 5. maddesine istinaden kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece, orman kadastrosu ve 2/B çalışmalarına ilişkin dava 6 aylık askı ilanından sonra açıldığı için kadastro mahkemesinin görevli olmadığı ve mülkiyete ilişkin davanın asliye hukuk mahkemesinde karara bağlanması gerektiği, Sakarya Kadastro Müdürlüğünce, Kadastro Kanununun EK 4"üncü maddesine göre yapılan çalışmalar aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ikinci kadastro sayılmaz hükmünde olduğundan bu çalışmalarda düzenlenen tutanaklar Kadastro Kanunu"nun 5"inci maddesine göre kadastro mahkemesine gönderilecek dosyalar olmadığı ve asliye hukuk mahkemesinde derdest olan 2001/25 esas sayılı dava dosyası neticelenmeden, gerçek malik belirlenmeden Kadastro Kanunu"nun EK 4"üncü maddesi uygulaması yapılamayacağı ve EK 4"e göre sadece mülkiyeti Hazine"ye ait olan yerlerde bu çalışmalar yapılabileceği gerekçeleriyle duruşma açılmadan tensiple Adatepe köyü, 132 ada 3 parselin 3402 sayılı Yasanın EK 4"üncü maddesine göre düzenlenen kadastro tutanağının iptaline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Yasaya göre 1952 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi bulunmaktadır. Daha sonra 1978 yılında 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması yapılmış ve 1989 yılında henüz sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları yapılarak 14/05/1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
    Kadastro Müdürlüğü tarafından Karasu ilçesi, Adatepe köyünde 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro sırasında, dava konusu taşınmazın tutanağının edinme sütununda, ... köyü, P.1 numaralı 2/B bloğunun tamamı Karasu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/25 esas sayılı dosyasında mülkiyete yönelik olarak davalı olduğu belirtilerek tutanağın malik ve beyanlar hanesi boş bırakılarak tespit edilmiş ise de; ek 4. maddeye göre yapılan kadastroda malik hanesi boş olarak tutanak düzenlenmesi 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesindeki düzenlemenin lafzına ve ruhuna aykırıdır. Şöyle ki; 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen Ek madde 4"de “6831 sayılı Orman Kanununun 20/06/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05/06/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime
    veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir.” hükmü yer almıştır. Bu maddeye göre yapılan kadastro çalışmasında, öncesinde orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazların Hazine adına tespiti yapılıp fiili kullanım durumları ve varsa üzerindeki muhdesatın sahipleri belirlenmektedir. Ayrıca belirtmek gerekir ki, bir yerin veya taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler kapsamında olduğu ancak orman sınırı dışına çıkarılma işleminin kesinleşmesiyle söz konusu olabilmektedir.
    6831 sayılı Yasanın 2. maddesinde düzenlenen “…Kadastrosu yapılıp kesinleşen Devlete ait ormanlar, tapu sicil müdürlüklerince hiçbir harç, vergi ve resim alınmaksızın orman vasfı ile, 2 nci maddeye göre orman sınırları dışına çıkarılan yerler halihazır vasfı ile kaydında belirtme yapılarak Hazine adına tapuya tescil olunur” hükmünden anlaşılacağı üzere, kesinleşen orman kadastrosunun ve orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin, işlemin kesinleşmesiyle Hazine adına tescil edilmesi yasa gereği zorunluluktur. Şüphesiz burada tescil işlemi, kurucu değil açıklayıcı niteliktedir.
    Belirtilen hükümlerin ve yukarıda açıklanan konuların birlikte değerlendirilmesinde şu sonuca ulaşılmaktadır: Orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasının kesinleştiği yerlerde ancak 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre kadastro çalışması yapılabilir. Orman kadastrosuna yapılan itiraz davası sonuçlanmadan kesinleşmiş orman kadastrosundan söz edilemeyeceğinden bu tür yerlerde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması kesinleşmiş gibi, taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu peşinen kabul edilerek 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre kadastro çalışmaları yapılamaz. Anılan yorum tarzı yasanın ruhuna ve amacına uygun olur. Zira 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastroda mülkiyet tespiti yapılmamaktadır. Mülkiyet tespiti orman kadastro komisyonlarınca düzenlenen orman kadastro tutanakları ile belirlenmekte ve bu tutanaklara askı suretiyle ilan süresi içinde itiraz edilmediği takdirde ilan müddeti sonunda, itiraz edildiği takdirde ise yargı yolu ile belirlenip kesinleşmektedir. İşte 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro, kesinleşen kadastro ile 2/B madde niteliği yani Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan yer olduğu kesinleşen yerleri kapsamaktadır. Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı kesinleşmeyen yerlerde 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre kadastro çalışması yapmak 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesindeki düzenlemenin amacına, lafzına ve ruhuna uygun değildir.
    Somut olayda, dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının edinme sütununda taşınmazın mülkiyetinin davalı olduğunun bildirilmesi ve yukarıda belirtildiği gibi orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması kesinleşmediği müddetçe 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre kadastro çalışması yapılması 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesindeki düzenlemenin amacına, lafzına ve ruhuna uygun düşmeyeceğine göre, mahkemece yazılı biçimde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 13.03.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara