Esas No: 2011/14690
Karar No: 2012/3699
Karar Tarihi: 13.03.2012
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/14690 Esas 2012/3699 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... mahallesi 103 ada 3 parsel sayılı 4976,19 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden beyanlar hanesinde “ ... oğlu ölü ... mirasçılarının kullanımındadır” ve “Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır. ... tarihi sit alanı” şerhleri ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı vekili, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin müvekkili yararına oluştuğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın ... Tarihi Sit Alanı içinde kaldığı, ancak birinci veya ikinci arkeolojik sit alanında kalmadığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği şartlarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın KABULÜNE ve dava konusu parselin davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılıp 15.09.2006 – 16.10.2006 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiş, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Davacının davası zemine yöneliktir. Dava konusu taşınmaz kadastro tutanaklarında belirtilen hukuksal nedenlere dayanılarak davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı taraf, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların adına tescili gerektiğini öne sürüp dava açmıştır.
Kültür Bakanlığı Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 14.01.2000 gün ve 1040 sayılı kararıyla; Afyon ve Kütahya illerinin sınırlarında kalan ve 22.10.1981 gün ve 17492 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Bakanlar Kurulunun 31.08.1981 gün ve 8/3580 sayılı kararı gereğince, ekli haritada Dumlupınar ve Kocatepe Tanıtma Merkezlerinin 500 metrelik bantla bir birinde bağlanması ile oluşturulan Başkomutanlık tarihi Milli Parkının Dumlupınar kısmının, Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 03.04.1990 gün ve 1067 sayılı kararına uygun olarak, tarihi sit alanı olarak tescil edildiği; ancak, Kocatepe kısmının değerlendirilmediğine değinilerek, Başkomutanlık Milli Parkının Kütahya ili sınırlarında kalan Dumlupınar kısmının tescili ile ilgili Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 03.04.1990 gün ve 1067 Sayılı Kararının geçerli olduğu ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 19.04.1996 gün ve 421 sayılı kararına göre işlem yapılması uygun görülmüştür.
Mahkemece sit alanlarını belirleyen haritaların uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parsellerin, Başkomutanlık Milli Parkı"nın Kocatepe bölümü için ilan edilen ve tescil edilen sit alanı içinde kaldığı; ancak, davacı taraf yararına kadastro tespit gününden önce, 3402 sayılı Kadastro
Yasasının 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuşsa da, 2873 sayılı Milli Parklar Yasasının 15. maddesi ile bu yasa kapsamına giren yerlerin özel mülkiyete konu teşkil edecek biçimde tapuya tescili ve zilyetlikle yoluyla kazanılması olanağı bulunmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken (Hukuk Genel Kurulunun 09.11.1988 gün ve 1988/8-542 E.- 893 K., Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 05.05.2003 gün ve 2002/8569 E.- 2003/3161 K., 12.07.2005 gün ve 2005/3703 E.- 2005/5342 K., 7. Hukuk Dairesinin 17.02.2004 gün ve 2003/3655 E.- 2004/440 K. ve 1. Hukuk Dairesinin 02.07.2008 gün ve 2008/6404 E.-2008/8270 K. sayılı kararları bu yöndedir), davanın kabulü yolunda hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazinenin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 13.03.2012 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
Dosya kapsamından ve bilirkişi raporlarından, çekişmeli taşınmazın Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 14.01.2000 gün ve 1041 sayılı kararıyla Başkomutanlık Milli Parkı Kocatepe Tarihi Sit Alanı içinde kaldığı anlaşılmaktadır.
Kadastro tespiti, 26.10.2006 tarihinde yapılmış, tutanağın beyanlar hanesine ölü Osman Karaboğa mirasçılarının kullanımında olduğu, korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı ve Kocatepe Tarihi Sit Alanı olduğu şerh verilmiştir.
Davacı ... Karaboğa, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır.
2783 sayılı Kanunun 15. maddesi gereğince milli park alanında kalan taşınmazların zilyetlikle kazanılması mümkün değil ise de, Kanunun 5. maddesinde milli park alanları içerisinde kalan gerçek ve tüzel kişilere ait taşınmazların kamulaştırılacağı öngörülmüştür.
Bu hükümden kanunun kazanılmış haklara dokunmadığı, yeni yasa ve düzenleyici kuralların geriye yürütülemeyeceği ve tamamlanmış hukuki durumları etkilemeyeceği, onlar üzerinde hukuki sonuç doğurmayacağı anlaşılmaktadır. Ayrıca taşınmaz, 5663 sayılı Yasa ile değişik 2863 sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Kanununun 11. maddesi kapsamına giren yerlerden de değildir.
Somut olayda; çekişmeli taşınmazın bulunduğu bölge, milli park ve tarihi sit alanı ilan edilmeden önce, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının gerçekleştiği, 2863 sayılı Kanuna 5663 sayılı Kanun ile eklenen geçici 7. madde ile de 2863 sayılı Kanunun 11. maddesinde yapılan değişikliğin devam eden davalarda da uygulanacağının belirtildiği, yerel mahkemece de bu gerekçelerle davanın kabulüne karar verildiğinden hükmün onanması görüşü ile sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz.