13. Hukuk Dairesi 2018/3408 E. , 2020/4963 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının yüklenici olarak inşaa ettiği taşınmazdan 16 nolu dubleks meskeni satın aldığını, bedelini peşin ödediğini, tapu devri yapılmadığını ileri sürerek; ödediği 205.000,00 TL bedelin faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Eldeki dava, taraflar arasında imzalanan Gayrimenkul satış sözleşmesinde belirtilen taşınmaz bedelinin ödendiği halde, devrinin yapılmadığı iddiasıyla ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Mahkemece verilen kabul kararı, davalı vekilince temyiz edilmesi sonucu, Dairemizin 24/01/2017 tarih ve 2016/21460 Esas 2017/617 Karar sayılı ilamıyla "Davada mahkemenin görevi hususu kamu düzenine ilişkin olup, resen gözönüne alınır. Davacı davalının yüklenici olduğu taşınmazdan konut satın aldığını ileri sürmüştür. Taşınmaz üzerine yapılan binanın kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapılıp yapılmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Geçerli bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi varsa davada görev tüketici mahkemelerine ait olacaktır. Mahkemece, bu yöne ilişkin araştırma yapılarak görev hususunun açıklığa kavuşturması ve sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir." gerekçeleriyle bozulmuş olup, bozma ilamına uyularak Mahkemece Tüketici Mahkemesi sıfatıyla, davanın kabulüne karar verilmiştir.
11.06.2011 tarihli Daire Alım Sözleşmesinde, "Yukarıda adı geçen daire için alıcı İş sahibine 205.000,00 TL ödeyecektir. (Ödemenin 205.000,00 TL"si ... tarafından mal sahibine yapılmıştır.)" ibaresi bulunmaktadır. Davalı yanca, dava dışı ... tarafından davalı şirkete çekler ve senetler verildiği için böyle yazdığı, oysa davacı ya da dava dışı ... tarafından ödeme yapılmadığı, bu nedenle davacı tarafa dairenin tapusunun verilmediği, çeklerin ve senetlerin karşılıksız çıktığı, 18.03.2014 tarihli dava dışı ... tarafından imzalandığı iddia edilen belgede "..."ın ... İnş.Ltd.Şti.den almış olduğu daireye karşılık olarak vermiş olduğum çekler ve ödenmesi gereken nakit para ödenememiştir. Bu ödemeyi yaptığımda satış gerçekleştirilecek. Ödeme yapamadığımdan satış gerçekleştirilememiştir.01.09.2013" yazdığı ve bu belgenin ödemenin yapılmadığını ispatladığı belirtilmiştir. Sözleşmede ancak bedel ödenmişse, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödenen bedelin iadesi istenebilir. Mahkemece, çeklerin ödenip ödenmediğinin ilgili bankadan araştırılmasına ara kararla 18.03.2014 tarihli duruşmada karar verilmişse de, çeklere sözleşmede atıf yapılmadığı ve çekler üzerinde davacı tarafın imzasının bulunmadığı dikkate alınarak 05.06.2014 tarihli duruşmada ara karardan dönülmüştür. Hal böyle olunca, 11.06.2011 tarihli Daire Alım Sözleşmesi ve 01.09.2013 tarihli tutanak belge dikkate alınarak, dava dışı ... tarafından verildiği iddia edilen çeklerin ve senetlerin ödenip ödenmediği araştırılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.