Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/3619 Esas 2020/3028 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3619
Karar No: 2020/3028

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/3619 Esas 2020/3028 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2018/3619 E.  ,  2020/3028 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve birleşen dava davacısı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 256 parsel sayılı 12.500 m2 yüzölçümlü taşınmazın 1/6 hissesini 25/08/2005 tarihinde satın aldığını ve halen bu taşınmazda malik olduğunu, Kadastro Müdürlüğünün 25.08.2015 tarihli yazısıyla Yakacık mahallesi, 256 ve 257 nolu parsellerin yüzölçümlerinde hata yapıldığından bahisle 01/07/2015 tarih ve 16 sayılı düzeltme kararı ve sonrasında yapılan işlem ile önce müvekkilinin de hissedarı bulunduğu 12.500 m2 yüzölçümlü taşınmazın 5.957,18 m2. ve komşu 257 sayılı parselin ise 6.000,00 m2. olan yüzölçümünün 13023,08 m2 olarak düzeltilmesi gerektiğinin 08/09/2015 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, yapılan düzeltme işlemine 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca itiraz ettiklerini, yapılan maddi bir hata varsa bunun Devletin sorumluluğunda olduğunu, 256 sayııl parselin malikleri olarak yarı oranda mülkiyet kaybına uğradıklarını, 257 sayılı parsel maliklerinin ise yarı oranda mülkiyet kazandıklarını beyan ederek; tapu kaydında yapılan düzeltme işleminin iptalini talep etmiştir.
    Birleşen ... 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/403 E. sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; düzeltme kararının iptaline ve 256 ve 257 sayılı parsellerin pafta haritasında orjinal ölçü değerlerine göre belirlenerek tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; dava konusu olan 256 ve 257 nolu parsellerde 1952 yılında kadastro geçerken takeometrik aletlerle gerekli ölçümlerin yapıldığı, 257 sayılı parselin 6.000 m2, 256 sayılı parselin ise 12.500 m2 olarak alanlarının yazıldığı, fakat 1952 yılında yapılan ölçü krokilerinin incelenmesinde 256 sayılı parselin yüzölçümünün aslında 6.000 m2 olarak belirlendiği, 257 nolu parselin yüzölçümünün ise 12.500 m2 olarak belirlendiği, bu değerlerin planimetre hesap karnesine geçirilirken ters yazıldığı, kendi sınırlarında bir değişikliğin olmadığının da herkesin kabullerinde olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu doğrultusunda tersim ve hesap hatalarının 41. madde doğrultusunda düzeltilmesi işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili ve birleşen dava davacısı ... vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava; 3402 sayılı yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin kaldırılması istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere
    göre, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılmasında usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığından, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 17/09/2020 günü oy birliği ile karar verildi.










    Hemen Ara