Esas No: 2017/13872
Karar No: 2020/324
Karar Tarihi: 08.01.2020
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - iftira - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/13872 Esas 2020/324 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması, iftira
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur.
Somut olayda, ceza evi firarisi olarak arandığı düşüncesiyle, süt kardeşi olduğunu söylediği .... adlı şahsın ismini kullanma şeklinde sanığın gerçekleşen eyleminde mağdur adına hiç bir belge düzenlenmediği gibi, dosya içerinde yer alan 30.08.2014 tarihli tutanakta, sanığın KİHBİ ve UYAP sisteminden yapılan sorgusunda aranmadığının belirlendiği bu nedenle herhangi bir suç soruşturması veya kovuşturmasından bahsedilemeyeceğinin anlaşılması karşısında, eylemin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40. maddesine uyduğu ve idari yaptırımı gerektirdiği, ancak anılan Yasanın 20/2-c maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, kabahat tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmakla sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmekle hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK.nın 322. ve Kabahatler Kanunu"nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanunu"nun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 08.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.