Esas No: 2012/1885
Karar No: 2012/4234
Karar Tarihi: 10.05.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/1885 Esas 2012/4234 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında 149 ada 4 parsel sayılı 1.273,65 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz ile üzerindeki zeytin ağaçlarının ... oğlu ..."in kullanımında olduğu, 149 ada 6 parsel sayılı 1.784,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz ile üzerindeki zeytin ağaçlarının ... oğlu ..."un kullanımında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., zilyedi bulunduğu 700 metrekarelik bölümün davalıların zilyedi olduğu belirtilen taşınmazlar içinde kaldığını, kendisine ait taşınmazın bunlardan ifrazı ile ayrı parsel oluşturularak beyanlar hanesinde kendi adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli 149 ada 4 ve 6 nolu parselde, bilirkişi raporuna ekli krokide (A+B) harfi ile gösterilen toplam 208,86 metrekarelik alanda 5831 sayılı Kanun"a göre davalılar ... ve ... adına yapılan kadastro tesbitinin iptaline, bu bölümün davacının zilyetliğinde bulunduğunun tesbiti ile bu bölümün parsellerden ifrazıyla ayrı bir parsel numarasıyla davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazlar 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılarak tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmişlerdir. Davacı ..., zilyedi bulunduğu 700 metrekarelik bölümün davalıların zilyedi olduğu belirtilen taşınmazlar içinde kaldığını, kendisine ait taşınmazın bunlardan ifrazı ile ayrı parsel oluşturularak beyanlar hanesinde kendi adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, işin esasına girilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Mahkemece, bu tür davaların yasal hasımı olan Hazinenin davaya katılımı sağlanarak taraf koşulu sağlanmamıştır. Taraf oluşumu dava şartlarından olup, şart yerine getirilmeden davanın esasına girilemez. Hal böyle olunca, Hazinenin davaya dahil edilmek suretiyle dava şartı yerine getirilmeli, bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarıyla ilgili olarak bildirdikleri ve bildirecekleri tüm deliller toplanıp, yöntemince araştırma yapılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece taraf teşkili sağlanmaksızın işin esasına girilerek hüküm oluşturulması isabetsiz olduğu gibi kabule göre de davacının davasının zilyetlik şerhine yönelik olduğu göz ardı edilerek taşınmazın mülkiyetine yönelik tescil hükmü kurulması dahi isabetsiz olup, davalının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 10.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.