Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/7219 Esas 2022/8430 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, bir eğitim kurumunda öğrenci olan kızının ödenmemiş eğitim ücretiyle ilgili takibe itiraz etmiştir. Davacı ise davalının ödemediği kısmın tahsili için dava açmıştır. İlk yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, ancak Yargıtay bozma kararı vermiştir. Bozma sonrası yapılan ikinci yargılama sonucunda da davanın reddine hükmedilmiştir. Ancak Yargıtay bu kararı da bozmuştur. Yargıtay, çocukların okuduğu tüm yıllara ait eğitim bedelleri ve ödenen tüm bedellerin karşılaştırılması yapılması gerektiğini ve bu incelemenin uzman bir muhasebeci tarafından yapılması gerektiğini belirtmiştir. Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi.

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı,davalının kızı ...'ın ... Kolejinde 2012-2013 eğitim-öğretim döneminde eğitim gördüğünü, yıllık eğitim bedelinin 20.800,00 TL olduğunu, bu bedelin 10.366,00 TL'lik kısmının davalı tarafından ödendiğinin kalan kısmın ödenmediğini,davalı borçlu hakkında İstanbul 18.İcra Müdürlüğünün 2013/13545 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20'den az olmamak üzeri icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, eğitim ücretini çek vererek, nakit ve banka havalesi ile ödediğini, kalan kısım için de kızının başarılı olması nedeniyle indirim yapıldığını, davanın haksız olduğunu beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 01/12/2020 tarih 2020/4474 Esas , 2020/7242 Karar sayılı ilamı ile "...taraflar arasında hukuki ilişki olduğu sabit olmakla, davacının ticari defter ve kayıtları, faturaları ile okul öğrenci kayıtları, bursluluk listesi, öğrenci ödeme takip formu, ödeme belgeleri incelenerek uyuşmazlığa konu 2012-2013 döneminde ilan edilen eğitim- öğretim giderleri bakımından konusunda uzman olan muhasebeci bilirkişiden yerinde inceleme yetkisi verilerek alacağa ilişkin rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır ... "gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde,mahkemece davanın reddine karar verilmiş;hüküm,davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunda; davacı ile davalı arasında düzenlenerek imza edilen sözleşmede 2012-2013 dönemine ait ve davalının kızı ...'ın eğitim öğretim bedeli olarak 20.800,00 TL olduğu, Kayıt Ödeme Formunun incelenmesinde aynı tutarın davalı ve davacı tarafından anlaşmaya varılarak imzalandığı,davacı tarafından yapılan 10.366,00 TL tutarın forma işlendiği diğer ödemelerin işlenmediğinin tespit edildiğini, davacının resmi defter kayıtlarında davalının kızı adına açılan hesap muavininde davalı tarafından davacı tarafa 2012 yılında 22.397,00 TL ödeme yapıldığı, 2013 yılında ise 5.500,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemeler defter kayıtlarında mevcut olduğu tespit edilmiş olup toplam ödeme tutarının 27.897,00 TL olduğunu,davacı tarafından davalı tarafa İstanbul 18.İcra Müdürlüğünde açılan alacak davasında yazılı 7.634,00 TL alacağa ilişkin davacı defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde davalının kızı ...'a ait alacak tutarının tespiti yapılamadığını davalı tarafından dava taraftan 2012-2013 yıllarında yapmış olduğu ödemelerden dolayı davacı kayıtlarına göre borcunun olmadığına yer verilmiştir.
Somut olayda;davalının çocukları Yankı 2010-2011,2011-2012 eğitim döneminde,... 2010-2011,2011-2012,2012-2013 eğitim döneminde öğrenim görmüştür.
Bozma öncesi alınan ilk bilirkişi raporunda,davalının her iki çocuğunun 2010-2012 döneminde davacı şirkette öğrenim görmesi nedeniyle fatura ve ödemelerin aynı hesap üzerinden ve devirlerin aynı cari hesap üzerinden takip edildiği belirtilmiş,davalı cevaba cevap dilekçesinde davalının iddia ettiği ödemelerin ...’ün 2012-2013 öğretim dönemine ilişkin olmadığı,yapılan ödemelerin önceki eğitim dönemlerinden kaynaklanan borçlara ait olduğu,04/09/2012 tarihli çek bedelinin Yankı ve ...’ün önceki dönem eğitim hizmet bedellerine ilişkin olduğu belirtilmiştir.
Bu durumda davalının çocukları ... ve ...’nın davacı şirkette öğrenim gördüğü tüm yıllara ait eğitim bedelleri ve ödenen tüm bedellerin karşılaştırılması yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda yalnızca ...’nın 2012-2013 eğitim-öğretim bedeli ile bu dönem içerisinde yer alan ödemelerin rapora esas alınması hatalı olmuştur.
Hal böyle olunca , davacının ticari defter ve kayıtları, faturaları ile okul öğrenci kayıtları, bursluluk listesi, öğrenci ödeme takip formu, ödeme belgeleri incelenerek davalının her iki çocuğunun okuduğu yıllara ilişkin tüm borç ve ödemeleri tamamı belirlenerek 04/09/2012 tarihli çek bedelinin önceki yıllara ait borç ödemesi mi yoksa ...’ün 2012-2013 öğretim dönemine ilişkin olup olmadığına tespitine yer verilerek alacağa ilişkin uzman muhasebeci bilirkişisinden rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.