Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/9899 Esas 2012/3658 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/9899
Karar No: 2012/3658

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/9899 Esas 2012/3658 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/9899 E.  ,  2012/3658 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 19.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi ...vekili Avukat ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 13.03.2012 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ...vekili Avukat ... ve ... ile diğer taraftan temyiz eden Hazine vekili Avukat ..., Orman Yönetimi vekili Avukat ...geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü Nalderesi mevkii 671 parsel sayılı 16358,64 m2 yüzölçümündeki kargir ev ve tarla nitelikli taşınmaz, ... oğlu ... "in atalarından gelmekle zilyetliğindeyken 1983 yılında ... oğlu ..."a sattığı, onun da parsele 1984 yılında kargir ev yaptığı, halen onun zilyetliğindeyse de, asliye hukuk mahkemesinin 1983/119 sayılı dosyasında dava konusu edildiğinden söz edilerek, malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Asliye hukuk mahkemesinin 1983/119 esasında davacı ...tarafından Hazine, Orman Yönetimi ve ... köyü tüzel kişiliği aleyhine, 01.08.1983 tarihli dava dilekçesinde sınırları bildirilen ... köyü Malderesi-Tatlısu mevkiinde bulunan ... , B: Orman yolu, ... , ... tarlası çevrili 7 dekar yüzölçümündeki taşınmazın Medeni Yasanın 713. (eski Yasa 639) maddesi gereğince adına tescili için açtığı davaya, ... Efendi Mahdumları tereke mümessili ... ’nün taşınmazın Şubat 1962 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydı ile terekelerine ait olduğu, ... Efendi Mahdumları mirasçıları adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır. Asliye hukuk mahkemesinin 04.12.1989 gün ve 1983/119-301 sayılı kararı ile dava dosyası kadastro mahkemesine devredilmiştir. Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, tapu kaydının iptali ve orman olarak tescili; ...ve ...ise, tapu malikleri mirasçılarından ... , ... , ... ve bunların mirasçısı ... "nin payını 1991 ilâ 1994 yılları arasında düzenlenen dört adet noter satım vaadi sözleşmesiyle satın aldığı, sözü edilen kişilere düşecek payın ½ şer adlarına tapuya tescili, ... (Orak) 15.08.2002 tarihinde parselin kendinin zilyetliğinde olduğu, eklemeli olarak yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu, adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece; ... ve arkadaşlarının davalarının feragat nedeniyle reddine, diğer davaların esastan reddine, katılan ... Yönetiminin davasının kabulüne, çekişmeli ... köyü 671 sayılı parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, ... ve ... "ın davalarında görevsizliğe karar verilmiş, hüküm Hazine vekili Avukat ... tarafından, taşınmazın orman niteliğinde olmadığı halde, bu niteliğiyle tescilinin doğru olmadığı, orman niteliğiyle ilgili bölümünün bozulması, davacı ...vekili Avukat ... tarafından ise, yararlarına imar-ihya ve zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu, mahkemece yeniden keşif yapılması ve üç kişilik su ürünleri mühendisi bilirkişiden görüş alınması, kıyı kenar çizgisinin yöntemince uygulanması gerektiğine değinilerek temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde Gelibolu serisi olarak, 1967 yılında yapılıp tespit tarihinden önce kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 22 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1981 yılında yapılıp 24.07.1981 tarihinde ilan edilerek 24.07.1982 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ile 1988 ilâ 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2896 ve 3302 sayılı yasalar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parselin yörede 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi dışında bırakılsa da, fen bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen bölümünün üzerinde tarım yapma olanağı bulunmayan kıyı kenar çizgisi içinde ve deniz etki alanı içinde yer alan bataklık olduğu, bir bölümüne balık havuzu süsü verilmişse de, balık üretimi dahil hiç tarımda kullanılmadığı, zilyetlikle edinilecek yerlerden olmadığı, kadastro dışı bırakılması gereken yerlerden olduğu halde orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmişse de, kararı bu tür yerlerde tasarruf hakkına sahip olan Devleti temsilen Hazinenin temyiz etmediği, çekişmeli parselin (A) ile gösterilen diğer bölümünün ise kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında bırakılmışsa da, yerel bilirkişi tarafından bu yerin davacı tarafından satın alındığı 1983 yılında sonra meyve ağaçları ve süs bitkileri dikilmek, bahçe olarak kullanılmak suretiyle kullanıldığı, daha önce tarımda kullanılmadığı ifade edildiği gibi, bu yerin etrafının orman olarak tesciline karar verilen (B) bölümü ve diğer yönlerden de devlet ormanı ile çevrili, 6831 sayılı Yasanın 17/2. maddesi hükmüne göre orman içi açıklığı niteliğinde olduğu, 15.07.2007 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu bulunduğu, H.G.K."nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830-1034, 17.12.1997 gün ve 1997/20-808-1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665-614 ve 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-581 sayılı kararlarında da açıklandığı gibi bu tür yerler kesinleşen orman kadastro sınırları dışında bulunsa bile devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle zilyetlikle kazanılamayacağından özel mülk olarak kişiler adına tescil edilemeyeceğine, orman niteliğiyle tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı gerçek kişinin ve davalı Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden gerçek kişiye yükletilmesine, Hazinden harç alınmasına yer olmadığına, bozma nedeninin Orman Yönetimi ve Hazine açısından ortak olması nedeniyle, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre takdir edilen 750.00.-TL. avukatlık ücretinin, davacı gerçek kişiden alınarak, duruşmada kendilerine avukat ile temsil ettiren Orman Yönetimi ve Hazineye eşit paylar ile verilmesine 13/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi.







    Hemen Ara