Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1247 Esas 2022/6231 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/1247
Karar No: 2022/6231
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1247 Esas 2022/6231 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2022/1247 E.  ,  2022/6231 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi


    Taksirle yaralama suçundan sanık ... haklarında basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yapılan yargılama sonunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 62/1, 52/2 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 251/3 . maddeleri gereğince 1.860,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Kanunun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Anadolu 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/12/2020 tarihli ve 2020/462 esas, 2020/411 sayılı kararına sanık müdafii tarafından yapılan itiraz üzerine, 5271 sayılı Kanunun 252/2. maddesi gereğince genel hükümlere göre yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Kanunun 89/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.500,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin ... Anadolu 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/05/2021 tarihli ve 2021/5 esas, 2021/508 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    ... Anadolu 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/05/2021 tarihli kararının gerekçesinde, sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara itiraz etmiş olması sebebiyle tekrardan anılan kurumun uygulanamayacağından bahisle mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de, 5271 sayılı Kanunun 252/3. maddesinde yer alan ''...Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251'inci madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir...'' şeklindeki düzenleme uyarınca, Mahkemenin itiraz üzerine genel hükümlere göre yargılama yapması durumunda önceki hükümle bağlı olmadığı, ancak basit yargılama aşamasında verilen savunmaya yönelik savunma ve delillerin geçerliliğini koruyacağı nazara alındığında, sanık müdafiinin basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle yargılama devam ettiği esnada 04/11/2020 tarihli dilekçesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ettiğini beyan ettiği ve 04/10/2013 tarihli vekaletnamede de bu husasa ilişkin müdafiiye sanık tarafından yetki verildiği anlaşılmakla;
    5271 sayılı Kanunun 231/6-c maddesininde bulunan ''...Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez...'' şeklindeki düzenleme karşısında anılan hususu kabul etmemenin açıkça beyan edilmesi gerektiği, bu halde basit yargılama usulü uygulanmak suretiyle verilen karara itiraz edilmesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının kabul edilmediği anlamına gelmediği ve vekaletnamesinde özel yetki bulunan müdafii vasıtasıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden sanık hakkında, 5271 sayılı Kanunun 231. maddesindeki diğer objektif ve subjektif şartların değerlendirilerek, sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağı hususunun tartışılarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek ... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 09/12/2021 gün ve 94660652-105-34-16924-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/01/2022 gün ve 2021/155147 sayılı ihbarnamesi ile Daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kurulan hükmün hukuki bir sonuç doğurmamasına imkan veren ve bu yönüyle sanık lehine olduğunda şüphe bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sanık hakkında uygulanabilmesi için, diğer koşulların varlığının yanında, “Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” gerektiği, yaralanma ile sonuçlanan olayda soruşturma aşamasında sanık ile katılan arasında uzlaşmanın gerçekleşmediği, yargılama sırasında da sanığın bu konuda bir girişimi, çabasının olmadığı, zararı gidermediği, katılanın da şikayetinin devam ettiği nazara alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından birisi olan mağdurun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi koşulunun yerine getirilmediği, her ne kadar mahkemece "Sanık hakkında mahkememizin 18/12/2020 tarihli kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu karara karşı sanık tarafından itiraz edildiği anlaşıldığından sanığın HAGB kararına itiraz etmiş olması nedeniyle HAGB'yi kabul etmediği anlaşılmakla sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına,“ şeklindeki hatalı gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmemiş ise de, hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarından olan "zarar gideriminin" yapılmaması nedeniyle, mahkemenin 27/05/2021 tarih ve 2021/5 esas, 2021/508 karar sayılı kararında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla,
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, ... Anadolu 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/05/2021 tarihli ve 2021/5 esas, 2021/508 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara