Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/3983 Esas 2012/4175 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3983
Karar No: 2012/4175
Karar Tarihi: 08.05.2012

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2011/3983 Esas 2012/4175 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2011/3983 E.  ,  2012/4175 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
    Dava konusu 145 ada 2, 3, 4 parsel sayılı 4522,03, 4723,05 ve 3506,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 145 ada 2 parsel eşit paylarla davalılar ... ve ... adlarına, 145 ada 3 parsel eşit paylarla davalılar ..., ..., ..., ... adlarına, 145 ada 4 parsel ise davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve tapu kaydının bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, Hazinenin dayanağını oluşturan tapu kaydının çekişmeli taşınmazlara uymadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı Hazine, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların, meraların ve tapuda kayıtlı bulunan taşınmazların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını ileri sürerek dava açmıştır. Dayanılan tapu kaydının mevki ve sınırları itibariyle dava konusu taşınmazlara ait olmadığı toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiş olup mahkemenin buna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak yapılan keşifte taşınmazların öncesinde ne olduğu, kimden kime ne şekilde geçtiği, ne kadar süre ile nasıl kullanıldığı konusunda yapılan araştırma, inceleme yeterli olmadığı gibi ziraatçi bilirkişi raporu da yeterli değildir. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahallinde tarafsız, yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve üç kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile bir fen bilirkişisi huzurunda yeniden usulüne uygun keşif yapılmalı, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı araştırılmalı, üç kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu ham toprak parselinden nasıl ayrıldığını ve tarımsal niteliğini belirten rapor alınmalı; fen bilirkişisine taşınmazlar içerisinde ziraate elverişli olmayan yerlerin yüzölçümleri ile birlikte gösterecek, ayrıca taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş ve üzerine çevresindeki ham toprak niteliğindeki taşınmazla olan sınırları uygun bir şekilde işaretlenmiş fotoğraflar ile desteklenmiş, keşfi izlemeye imkan verecek ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara