Esas No: 2012/3179
Karar No: 2012/4152
Karar Tarihi: 08.05.2012
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2012/3179 Esas 2012/4152 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :AĞIR CEZA MAHKEMESİ
Ödeme şartını ihlal eyleminden borçlu ..."nın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair ... İcra Mahkemesinin 07/10/2009 tarihli ve 2009/1446-1513 sayılı kararını müteakip, borcun ödenmiş olması sebebiyle davanın ve cezanın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 354. maddesi uyarınca düşürülmesine dair aynı Mahkemenin 09/12/2009 tarihli ve 2009/1445-1512 sayılı ek kararı üzerine müşteki vekili tarafından verilen 06/02/2010 tarihli dilekçe ile borçlunun taahhüdüne uymadığından cezalandırılması talebinin sanığın üzerine atılı suçun unsurları oluşmadığından beraatine dair aynı Mahkemenin 10/03/2010 tarihli ve 2010/254-257 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulüne ve anılan kararın kaldırılmasına ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin 26/03/2010 tarihli ve 2010/232 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Tebliğname ile; Tüm dosya kapsamına göre müşteki vekili tarafından 09/12/2009 tarihli dilekçe ile sanık hakkında taahhüdü ihlalden dolayı verilen cezanın düşürülmesi talep edilmesi üzerine, ... İcra Ceza Mahkemesinin 09/12/2009 tarihli ve 2009/1445-1512 sayılı ek kararı ile sanık hakkında verilen cezanın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 354. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmiş olması karşısında, ... İcra Müdürlüğünün 2006/5116 sayılı takip dosyasında toplam borcun 4.424,00 Türk Lirası olduğu, borcun takside bölünmediği, bir taahhüdün bulunduğu ve 20.05.2009 tarihli taahhüdün de bu borca karşılık verildiği, aynı taahhüde dayalı müştekinin yeniden şikayet hakkının bulunmadığı gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemekle anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 20/06/2010 gün ve B.03.0.CIG.0.00.00.04-105-42-3402-2010/7565/40716 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 05.07.2010 gün ve K.Y.B. 2011/248485 sayılı tebliğnamesiyle talep edilmiş olmakla, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Ödeme şartını ihlal eyleminden sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda sanığın beraatine ilişkin ...(...) İcra Mahkemesinin 10.03.2010 tarih ve 2010/254 Esas, 2010/257 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne, beraat kararının kaldırılmasına ilişkin ...(...) Ağır Ceza Mahkemesinin 26.03.2010 tarih 2010/232 değişik iş sayılı kararı kapsayan dosya aleyhine ... (...) İcra Mahkemesinin 07.10.2009 tarihli ve 2009/1446-1513 sayılı kararı ile üç ayı geçmemek üzere hapsen tazyikine karar verilmesi; müşteki vekilinin de şikayetten vazgeçmeleri nedeniyle cezanın düşürülmesini talep etmesi üzerine 09.12.2009 tarihli ek kararla davanın ve cezanın düşürülmesine karar verilmiş olup, ilgili icra takip dosyasının incelenmesinde ise, borç miktarı 4.638,30 TL olarak borcun yeniden yapılandırıldığı ve borçlunun 9 Aralık 2009 tarihli taahhüt ile borcu 01.02.2010 tarihinde ödemeyi taahhüt ettiği ve alacaklı vekilinin de kabul beyanında bulunduğu anlaşılmıştır.
... (...) 1. İcra Müdürlüğünün 2006/5116 esas nolu dosyasında, borçlunun 20.05.2009 tarihli taahhüdünün ihlali üzerine yapılan şikayet üzerine ... İcra Mahkemesince sanığın üç aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair verdiği karar, alacaklı vekilinin 09.12.2009 tarihli dilekçesi ile şikayetten vazgeçerek cezanın düşürülmesini talep etmesi neticesi İİK"nun 354. maddesi uyarınca cezanın düşürülmesine karar verilmiş olup, müşteki vekilinin aynı sanık hakkındaki taahhüdü ihlal suçundan dolayı 08.02.2010 havale tarihli dilekçe ile şikayeti üzerine mahkemece daha önceki şikayeti üzerine sanık hakkındaki verilen mahkumiyetin alacaklı vekilinin vazgeçmesi nedeniyle İİK"nun 354. maddesi gereğince feragat nedeniyle düşürüldüğü, şikayetten feragatin borcun tahsili anlamına geldiği, vazgeçilen şikayet hakkından geri dönüşü mümkün olmadığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiş ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, aynı icra takip dosyasında borcun yeniden yapılandırıldığı ve yeni borç miktarına uygun olarak yeni bir taahhütnamenin düzenlenmesi karşısında, taahhüdün aynı borca ilişkin olduğundan söz edilemeyecektir. Hal böyle olunca müştekinin şikayeti hakkında inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken anılan gerekçe ile beraat kararı verilmesi isabetsiz olup, itiraz üzerine merci Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın kabulü kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle Yargıtay C.Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmediğinden REDDİNE, sair işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 08.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.