Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/15540 Esas 2012/4530 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/15540
Karar No: 2012/4530
Karar Tarihi: 27.03.2012

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2011/15540 Esas 2012/4530 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi         2011/15540 E.  ,  2012/4530 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 03.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 27.03.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ile karşı taraftan davalı ... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, davalı arsa malikleri ile davalı yükleniciler arasında 04.06.1997 tarihinde ... 2.Noterliği’nde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca 479 ada 4 parsel sayılı taşınmazda davalı yüklenicilere bırakılan 36 adet bağımsız bölüm ve dükkanların tamamını yüklenicilerin ... 4. Noterliği’nin 06.04.2001 tarihli sözleşmesiyle davacı ve dava dışı kişilere sattıklarını, bu sözleşme ile edinilen yerlere ilişkin ... 4. Noterliğinde 09.04.2001 günü düzenlenen kura çekim tutanağı ile davacıya B Blok 14 numaralı bağımsız bölümün isabet ettiğini, davacının yüklenicilere, yüklenicinin de arsa maliklerine karşı edimlerini yerine getirdiğini ileri sürerek 479 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki B Blok 14 numaralı bağımsız bölümün adına tescilini istemiştir.
    Davalı yüklenicilerden ..., davacının edimini tam olarak yerine getirmediğinden davanın reddini; davalı arsa maliklerinden ... ise, yüklenicilerin edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğinde taşınmazın davacıya devredileceğini savunmuşlar; diğer davalılar davaya yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, davacının arsa malikleri veya yükleniciler ile resmi biçim koşulunu taşıyan sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalı arsa malikleri ile davalı yükleniciler arasında 04.06.1997 tarihinde ... 2.Noterliği’nde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi niteliği itibariyle bir eser sözleşmesidir. Davacının, davalı yüklenicilerle aralarında ... 4.Noterliği’nde 06.04.2001 tarihinde düzenledikleri sözleşme ise yüklenicinin yaptığı temlik işlemidir. Gerçekten, BK’nun 162 vd maddeleri uyarınca yüklenici iş sahibi davalıdan kazanacağı hakkını üçüncü bir kişiye yazılı biçimde yapılmak koşuluyla temlik edebilir.
    Bir tanımlama yapmak gerekirse, alacağın temliki, alacaklı ile onu devralan üçüncü kişi arasında borçlunun rızasına ihtiyaç göstermeden yapılabilen ve sadece kazandırıcı bir tasarruf işlemi niteliği taşıyan biçime bağlı bir akittir. Ne var ki, yapıldığı sırada temlik işlemine vakıf olmayan borçlu(davalı) yeni alacaklının ifa talebi üzerine önceki alacaklıya karşı ne gibi itiraz ve defi hakkına sahipse bunları yeni alacaklıya(davacı) da ileri sürebilir hale gelir(BK’nun 167.mad.) Diğer taraftan bu gibi davalarda, davacının temlik işleminin varlığını kanıtlama yükü yükleniciye karşı olacağından, yüklenicinin davada taraf durumu alması zorunludur.
    Bütün bunların dışında, temlike konu bağımsız bölüm konut niteliğindedir. Temellük eden davacı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda yapılan tanıma göre tüketici, ona temlik işleminde bulunan yükleniciler ise ticari bir kişidir.
    4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz “konut” niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı; kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
    Somut olayda da; davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması yerine çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 900TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Hemen Ara