Esas No: 2020/4564
Karar No: 2022/6293
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/4564 Esas 2022/6293 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2020/4564 E. , 2022/6293 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Hüküm : Sanıklar hakkında görevi kötüye kullanma suçundan ayrı ayrı; 765 sayılı TCK'nın 228/1, 102/4, 104/2. maddeleri ve
Görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında verilen düşme hükümleri, sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafileri ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafilerinin sanıklar hakkında düşme kararı değil, beraat kararı verilmesi gerektiğine; mahalli Cumhuriyet savcısının ise sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
23.10.2011 tarihinde yerel saatle 13:41 sıralarında, merkez üssü . Köyü civarı olan değeri değişik kuruluşlara göre 7,1 ile 7,3 arasında değişen, odak derinliği 19,02 km olan depremin meydana gelmesi üzerine, Latifiye mahallesinde bulunan Savci Apatmanının yıkılması ve çökmesi sonucu ...'nin göçüğe (depreme) bağlı olarak öldüğü, şikayetçi olmayan ...'nin ise vücudunda 4.derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda;
İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün soruşturma aşamasında Belediye Başkanı ..., Belediye görevlileri olan sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında yaptığı ön inceleme sonucunda aldığı 21.01.2014 tarihli kararında, "...yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni bulunmayan Savci apartmanının yapı ruhsatı olmadığı halde, inşaatın yapılmasına ve yapı kullanma izin belgesi bulunmadığı halde binada oturulmasına müsaade edilmek suretiyle, 3194 sayılı İmar Kanunun 22, 30, 32 ve 42. maddelerine aykırı hareket edildiği..." gerekçeleri ile soruşturma izni verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede;
Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanlığına bağlı İnşaat Mühendisliği Bölümü tarafından Temmuz 2012 tarihinde hazırlanan bilirkişi heyet raporunda; Savci apartmanının yapım yılı tam olarak bilinmemekte olup, 23.11.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre binanın depremden 12 yıl önce inşa edildiğinin belirlendiği, binaya ait yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerinin bulunmadığı, binaya ait mimari, statik ve elektrik tesisat projelerinin mevcut olmadığı, binanın taşıyıcı sisteminin betonarme olup, zemin ve 3 normal olmak üzere toplam 4 kattan oluştuğu, yapım yılına göre binanın 1997-Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik kapsamına girdiği, söz konusu Yönetmeliğin "7.2 Genel Kurallar" bölümünde deprem bölgelerinde kullanılacak binalarda dikkate alınması gereken minimum beton sınıfları hakkında bilgiler verilmektedir. Savci apartmanına ait statik proje bulunmadığından malzeme ve donatı sınıfı belirlemediği, ayrıca binaya ait hesap raporları da bulunmadığından, karot numuneler üzerinde gerçekleştirilen merkezi basınç deneyi sonucunda, numunelerin ortalama basınç dayanımı 8.86N/mm2 olarak elde edildiği, karot dayanımlarının da,.../mm2 arasında değiştiği, bunun da binada dökülen betonun oldukça heterojen olduğu anlamına geldiği, elde edilen ortalama basınç dayanımının 1997 yılında yayımlanan Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelikte belirtilen minimum beton sınıfı olan C16'dan dahi sağlamadığı, ayrıca, yönetmeliğin "7.2,5. Malzeme Dayanımları" Bölümünde birinci ve ikinci derece deprem bölgelerindeki binalarda C20 veya daha yüksek dayanımlı beton kullanılması zorunlu olmasına rağmen, yıkılan binanın mevcut taşıyıcı elemanlarının donatı detaylandırmasmda yetersizlikler olduğu anlaşıldığından, söz konusu binada projelendirme, yapım ve ... bitimi aşamalarında Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik ve İmar Kanunu esaslarına yeterince uyulmadığının bildirilmiş olduğu,
Bina sahibi ve müteahhidi ...'nin 20.09.2012 tarihli savcılık ifadesinde; bina tamamlandığında Belediyeye bildirim yaptığını, başkaca bir işlem yapmadığını, Belediyenin de bina ile ilgili bir işlem yapmadığını beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; mahkemece hakkındaki dosya tefrik edilmiş olan ...'nin Belediyeye herhangi bir başvurusunun olup olmadığı hususlarına ilişkin araştırma yapıldıktan sonra, başvurusunun bulunmadığının tespiti halinde suçun görevi kötüye kullanma kapsamına gireceği, başvuru yapılmış olduğunun tespiti halinde ise taksirle öldürme suçu bakımından değerlendirme yapılarak sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafileri ile mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA; 06.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.