20. Hukuk Dairesi 2011/16046 E. , 2012/3606 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 342 ada 40 nolu 510,89 m2 yüzölçümlü parsel ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli parselin yaklaşık 358 m2 yüzölçümlü bölümünün orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek bu bölümün orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava konusu (B) ile gösterilen bölümün, orman sayılan yerlerden olduğu gerekçe gösterilerek davanın kabulü ile çekişmeli 342 ada 40 nolu parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ile gösterilen 323,96 m2 yüzölçümlü bölümünün ifrazen orman vasfıyla Hazine adına tesciline, aynı krokide (A) ile gösterilen bölümün dava konusu yapılmadığı anlaşıldığından tespit gibi ham toprak vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından taşınmazın (B) ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasaya eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 3 ve 5. bentlerinin kaldırılarak, bunun yerine yerine “6099 sayılı Yasa ile
3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 12/3/2012 günü oybirliğiyle karar verildi.