Esas No: 2022/1228
Karar No: 2022/6300
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1228 Esas 2022/6300 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/1228 E. , 2022/6300 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet suçundan sanıklar ..., ... ve ...'ın mahkumiyetlerine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2017 tarihli ve 2016/231 esas, 2017/408 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... Ağır Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2018/110 değişik ... sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 04/03/2020 tarihli ve 2020/1007 esas, 2020/85 karar sayılı ilamında "...5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223. maddesinde hükmün nelerden ibaret olduğunun belirtilmesi ve sanık hakkında 16/06/2010 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmesi karşısında, sanık hakkında verilen anılan kararın yargılamanın yenilenmesine konu olamayacağı..." şeklinde belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarında yargılamanın yenilenmesinin mümkün olamayacağı,
Diğer yandan Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz veya istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddî boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, sanıklar ile birlikte iştirak halinde aynı suçu işleyen ... ve ... tarafından kararın istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 19/12/2018 tarihli ve 2018/735 esas, 2018/3525 sayılı kararında yer alan "... Sanıklar ... ve ... ile dava dışı diğer sanıkların aşamalarda benzer şekilde amaçlarının define aramak olmadığını, sanık ...'e ait olan ve bu sanık tarafından üretilen dedektörü denemek amacıyla olay yerinde bulunduklarını savunmaları, kollukça düzenlenen tutanağa göre sanıkların yanında dedektör dışında define aramaya elverişli herhangi bir alet ve malzeme bulunmaması, onlar tarafından kazıldığı tespit edilen bir yer olmaması ....., sanıkların sırf olay tarihinden sonra koruma altına alınan bir yerde yakalanmış olmalarının mahkumiyetlerine yeterli olmayacağı ......, sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği düşünülmüş açıklanan nedenlere dayalı olarak ilk derece Mahkemesince delillerin takdirinde, suçun sübutu noktasında hataya düşülerek, dosya içeriğine uygun olmayan ve varsayımlara dayalı gerekçeyle sanıkların beraati yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi kanuna aykırı görüldüğünden, sanıkların istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece Mahkemesince verilen hükmün ... KALDIRILARAK... sanıkların atılı suçu işledikleri sabit olmadığından.... BERAATLERİNE karar verilmesi" şeklindeki açıklamalar karşısında, somut olayda, sanıkların koruma altına alınan bir bölgede yanlarında bulunan dedektör ile 14/02/20216 tarihinde yakalandıkları, sanıkların yanında dedektör dışında define aramaya elverişli herhangi bir alet ve malzeme bulunmadığı gibi onlar tarafından kazı yapıldığı tespit edilen bir yerinde olmadığı, sanıkların aşamalardaki beyanlarında suçlamayı reddeden savunmaları aksine üzerlerine atılı suçu işledikleri sabit olmadığı gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu ... Bakanlığının 18/11/2021 gün ve 94660652-105-60-15058-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/12/2021 tarihli, 2021/143109 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içeriğine göre; ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/10/2017 tarihli ve 2016/231 esas, 2017/408 sayılı kararı ile sanıklar ..., ..., ... Fatih Akkan hakkında 2863 sayılı Kanunun 74/2, TCK’nın 62/1. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK'nın 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu karara karşı sanık ..., sanık ... müdafii ve katılan ... İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü vekili tarafından itirazda bulunulduğu, itiraz üzerine ... Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararda usul ve yasaya aykırı bir durum görülmediğinden bahisle itirazın reddine dair karar verildiği olayda,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/12/2010 tarihli ve 2010/4-210 esas, 2010/259 sayılı kararında da belirtildiği üzere, Yasa yararına bozma yöntemi, karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesini ve ülke sathında uygulama birliğine ulaşılmasını sağlamak amacıyla, olağanüstü bir denetim muhakemesi yolu olarak Ceza Yargılaması Yasasının 309 ve 310. maddelerinde düzenlenmiş olup bu denetimin konusu, maddi ve yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılıklardır. Ancak, gerek kesin hükmün otoritesinin korunması zorunluluğu, gerekse olağanüstü bir denetim yolu olması nedeniyle dar kapsamlıdır; her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu değildir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, sanık hakkında tesis edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, denetim süresi içerisinde sanık tarafından kasıtlı bir suç işlenmesi halinde açıklanacağı ve açıklanan hükmün yasa yoluna tabi olduğu, keza denetim süresi içerisinde sanık tarafından kasıtlı bir suç işlenmemesi halinde ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak davanın düşmesine karar verileceği, düşme kararının da yasa yoluna tabi olduğu, bu itibarla, dosya kapsamında olağan kanun yollarının tüketilmediği dikkate alındığında,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 08/02/2018 tarihli ve 2018/110 Değişik ... sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talebinin CMK'nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 06/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.